Abstract
Harabati Baba Tekkesi Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’ün batısında, Kalkandelen’de (Tetovo) bulunmaktadır. Tekke, sosyo-kültürel işlevlere sahip kamusal mekanlarla, mahremiyet gerektiren ibadet ve yaşam mekanlarından oluşmaktadır. Bu bağlamda, geniş ve ağaçlıklı bahçesi ile Balkanlarda benzer örneğine rastlamadığımız tekkeyi oluşturan yapılar şunlardır: İbadethane, Türbe, Şadırvan, Misafirhane, Askerihane, Fatma Evi, Derviş Evi, Büyük Çeşme ve Ahır. Bölgede önemli bir dini merkez olarak bilinen ve dervişleri sayesinde kültür-sanat alanında önemli bir yeri bulunan Harabati Baba Tekkesi, araziyi çevreleyen anıtsal dört giriş kapısı bulunan yüksek duvarlara sahip bir yerleşkedir. Cümle kapısının üzerinde "cihannüma" tarzında düzenlenmiş köşk, Rumeli’de fetih dönmelerinin yarı askeri nitelikli Bektaşi tekke geleneğine referans vermektedir (Tanman 2004, 300). Bu özellikleri ile Balkanlarda geniş kapsamlı ve dağınık mimari planlamanın Bektaşi Tekkelerinde geç dönemde de devam ettiğini gösteren bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır (Tanman 2004, 300). Zaman içinde değiştirilmiş, yokolmuş, ilave yapılarla gündelik hayata uyarlanmış durumu ile günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Bu makale kapsamında, Harabati Baba Tekkesi yerleşke ve yapılarının mekânsal örüntüsü tarihsel bağlamda ele alınmaya çalışılmıştır. Yerleşkenin karşılaştığı dönemsel sosyo-kültürel farklılıklar ve mekânsal dönüşümler, yazılı kayıtlar, tarihi kaynaklar ve arşiv taramasından elde edilen bilgi, görsel malzeme, eski fotoğraflar, yapıdan gelen izler, karşılaştırmalı çalışma ve mimari gereklilik ölçütleri esas alınarak ortaya konmaya çalışılmıştır. Benzer dönem özellikleri ve yapı tipolojileri üzerinden yapılan karşılaştırmalı çalışmalara ve mimari gerekliliklere dayanarak peyzajı ile birlikte Tekke yerleşkesi ve içinde yeralan yapılar 4 dönemde incelenmiştir. Harabati Baba Tekkesinin, tarikat ehlinin gittiği yerde bir tekke yaptırdığı inancına dayanarak, 958 (1551) yılında Bektaşi babası olduğu bilinen Sersem Ali Baba tarafından yaptırılmış olabileceği ve Tekkenin 16. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenebileceği bir varsayım olarak kabul edilmiştir. Bu dönemde, 15. yüzyılın ikinci yarısında ise kasaba olan Kalkandelen’in nüfusu yoğunlaşmakta, Müslüman nüfusu Bektaşi dervişlerinin yoğun faaliyetleri ile artmaktadır. Kuruluş dönemi olarak da tanımlanabilecek olan bu dönem, 18. yüzyılın ikinci yarısında, kaynaklarda ikinci bani olarak bilinen Harabati Babanın Tekkeye gelmesine kadarki süreç olarak kabul edilmiştir. İkinci dönem, Tekkedeki yapıları ihya etmesi ve yerleşkedeki imar faaliyetleri nedeniyle, Kalkandelen’de idareci olan Recep Paşa dönemi olarak düşünülebilir. 19.yy’da Yeniçeri Ocağının lağvedilip Bektaşi dergahlarının kapatılmasıyla sürgün edilen ve kaçan dervişlerin Balkanlara geldiği ve Harabati Baba Tekkesinin, Recep Paşa ile oğlu Abdurrahman Paşa dönemlerinde askeri üs olarak kullanıldığı kaynaklarda belirtilmektedir. Pek bir bilgi sahibi olamadığımız üçüncü dönem ise, Recep Paşanın 1822’de ölümünden, 1967’de yapılan kapsamlı bir restorasyon/onarım uygulamasına kadar geçen süreyi kapsamaktadır. Dördüncü dönem (1967-…) ise, geç dönem müdahaleleri ve ilk resmi restorasyon uygulamasını kapsamaktadır.