Tarih boyunca toplumlar doğurganlığa ilişkin sorunları farklı şekillerde ele almıştır. Kısırlık/
infertilite olarak da bilinen gönülsüz çocuksuzluğun psikolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel
olmak üzere birçok boyutu olmasına karşın 20. yüzyılın son çeyreğinde tıbbi alanda yaşanan
gelişmelerin sonuç vermesiyle biyolojik yönü öne çıkmıştır. Ancak bununla beraber son
yıllarda biyo-psikososyal anlayışa yaslanan bütüncül yaklaşımlar gelişmiş, değer ve inançlar
tedavi süreçlerinin bir parçası olmaya başlamıştır. Buna bağlı olarak gönülsüz çocuksuzluğa
ilişkin literatürde tıbbi boyutun yanında psikolojik, sosyal ve kültürel boyuta da dikkat çeken
çalışmaların arttığı görülmektedir. Bu çalışmada ise gönülsüz çocuksuzluk inanç ve maneviyat
çerçevesinde değerlendirilmektedir. Dünyada ve Türkiye’de çocuk istemiyle ilişkili farklı inanç
pratiklerinin olduğu görülmektedir. Bu pratiklerin sosyal olarak nasıl inşa edildiği tarihsel
döneme, bölgeye, dine veya inanışlara göre değişebilmektedir. Bu sebeple ele alınan ritüelin
özgünlüğünün korunarak yansıtılması önem taşımaktadır. Bu çalışmada gönülsüz çocuksuz
çiftlerle uygulanan bir ritüel örneği olarak Eskişehir Şücaeddin Veli Türbesi’nde gerçekleştirilen
inanç ritüeli ele alınacaktır. Şücaeddin Veli Alevi-Bektaşi inancında önemli bir yere sahiptir.
Şücaeddin Veli Ocağı da Batı Anadolu Aleviliğinin önemli bir merkezidir. Uzun yıllar çocuk
sahibi olma isteğiyle gelen birçok çiftin olması ve her ritüelde çiftlerin yanı sıra ritüelin
uygulayıcıları olarak Dede ile Ana Bacı'nın bulunması onların yoğun bir deneyim birikimine
sahip olmalarını sağlamıştır. Gönülsüz çocuksuzluğun sosyal inşası ile inanç ritüeli arasındaki
ilişkiyi anlamak ve ortaya koyabilmek için bu deneyimler önem taşımaktadır. Bu sebeple
çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan anlatı araştırmasından faydalanılmıştır.
Ritüelin yürütücüsü Dede ve Ana ile derinlemesine görüşme yapılmıştır. Araştırmanın bulguları;
ritüelin uygulanması, uygulamaların anlamı, inanç ile ilişkisi, kültürel ve psiko-sosyal çıktılar
çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Throughout history, societies have addressed fertility issues in different ways. Although
involuntary childlessness, also known as barrenness/infertility, touches upon various
dimensions including psychological, social, economic and cultural, its biological aspect has gained prominence in the last quarter of the 20th century with the advancements in medicine.
Meanwhile, holistic approaches grounded in bio-psychosocial understanding have emerged
recently, and values and beliefs have begun to be part of treatment process. Accordingly,
a growing literature on involuntary childlessness, emphasizing its psychological, social
and cultural dimensions as well as its medical dimension has been observed. In this study,
involuntary childlessness is addressed within the context of faith and spirituality. Different
belief practices related to the desire of a child are observed both globally and in Türkiye. The
social construction of these practices may vary based on historical era, region, religion or set
of beliefs. Therefore, it is crucial to depict the ritual in a way that preserves its originality. In
this study, the belief ritual performed at the tomb/shrine of Şücaeddin Veli in Eskisehir will be
examined as an example of a ritual practiced with childless couples. Şücaeddin Veli holds an
important place in Alevi-Bektashi faith. The Şücaeddin Veli Ocağı is also a significant center
of Western Anatolian Alevism. Over the years, many couples have come here with the desire of
having a baby and the presence of both Dede and Ana in each ritual as the practitioners of the
ritual in addition to the couples, has enabled them to have a rich accumulation of experience.
These experiences are important to understand and elucidate the relationship between the social
construction of involuntary childlessness and the ritual of belief. In this study narrative analysis,
one of the qualitative research methods, was used. In-depth interviews were conducted with
the ritual practitioners, Dede and Ana. The findings of the research are evaluated within the
framework of the practices related to the performance of the ritual, the meaning of the practices,
its relation with faith, cultural and the psychosocial outcomes.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Alawism Bektashism Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | September 10, 2024 |
Publication Date | September 16, 2024 |
Submission Date | May 27, 2024 |
Acceptance Date | July 15, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 111 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.