Vildan Serdar’ın her iki romanında, 20. yüzyılın ilk yarısında ardı arkası kesilmeyen savaşlarla meydana gelen göçler, açlık, sefalet ve ölümler gibi dramatik olaylar, edebiyatın bakış açısıyla ele alınmıştır. Balkan Savaşı’yla inanılmaz bir değişim ve dönüşüme uğrayan Rumeli coğrafyasında yaşayan Müslüman nüfusun uğradığı toplumsal yıkımın sonuçları ağır olmuş, yıllar süren büyük acılar çekilmiştir. Bu açıdan kapanması oldukça güç travmalara yol açan Balkan Savaşları sadece tarihin değil, edebiyatın da ilgi alanı olmuştur. Bu çerçevede o coğrafyada gelişen yerli Türk edebiyatı da bu konuya aynı ilgiyle eğilmiştir. Yazarın ilk çalışması olan Sabahsız Gece’de Batı Trakya Türklerinin savaşlar karşısında metanetli tutumu anlatılırken, onun diğer bir yapıtı olan Aşk ve Göç’te ise bir aşk konusunun yanı sıra '93 Harbi ile başlayan savaşlar zincirinin yol açtığı çeşitli güçlüklerin yanı sıra parçalanmış aile bireylerinin hayatta kalma mücadelesi ele alınmıştır. Bu açıdan her iki romanda yakın tarihimizi ilgilendiren konular üzerinde durulmuş, savaşın gölgesinde gelişen dramatik insan sahneleri de bu bağlamda sosyal bir bakış açısıyla yansıtılmıştır. Denilebilir ki bu iki roman, 20. yüzyılda Batı Trakya Türkleri ile Makedonya Türklerinin savaşın ortasında yaşadıkları trajik öyküleriyle örülmüş yakın tarihimizin birer belgeseli niteliğindedir. Bu makalenin amacı; 20. yüzyılın ilk yarısında gelişen tarihî olaylara, Batı Trakya Türk edebiyatının nasıl baktığına ilişkin bir fikir vermektir.
In both novels by Vildan Serdar, dramatic events such as migrations, hunger, poverty and deaths that took place during continuous wars in the first half of the 20th century are analyzed from the perspective of literature. Muslim population living in the Balkans have suffered serious consequences of the social destruction, and the severe consequences of the Balkan War have lasted for years. In this respect, the Balkan Wars, which have caused traumas that are very difficult to heal, have been the area of interest not only for history but also for literature. In this context, the local Turkish literature of Western Thrace focused on this topic for the same reasons. While the resistance of the Turks of Western Thrace in those wars is analyzed in his first work, Sabahsız Gece (Night without Morning); in his other work, Aşk ve Göç (Love and Migration), in addition to the topic of love, he refers to the chain of difficulties that began after the War of '93 (Turkish-Russian War in 1877), with the migration of millions of people to survive. In this respect, both novels focus on issues concerning our recent history, and dramatic human scenes developing in the shadow of the war are reflected in this context from a social perspective. These two novels can be said to be documentaries of our recent history, woven with the tragic stories of Western Thrace Turks and Macedonian Turks in the first half in the 20th century.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | January 29, 2021 |
Submission Date | July 16, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 11 Issue: 21 |