The fortress of the Old Ahlat is situated on the northwestern shore of Lake Van, at the edge of the Keş Stream, which flows into the lake from the west of the Ahlat district center. The fortress was used intensely from the middle of the 12th century to the end of the 14th century but was determined to have existed in earlier periods. During a visit in 2018, it was understood that there might be a prehistoric settlement under the mentioned fortress, thanks to the sherds incidentally found on the surface. The following year, archaeological excavations were initiated under the leadership of the Ahlat Museum Directorate and with the support of the Medieval Cemetery Project. The fortress is located on a 430x60 m rocky hill extending north-south at the western side of the ruins of the Old Ahlat. To the north of the fortress area, surrounded by a fortification wall built with lime mortar and stone building technique, the citadel is situated on the relatively broader and higher part. Archaeological excavations were started here in two places with visible wall remains, which were the foundations of large medieval structures. Especially during the excavations in the grid-square R16 in the southeastern part of the citadel, a large number of Early Bronze Age sherds were found in the debris piled up on the outside of the wall thought to be the citadel wall. It was observed that these sherds increased as one went deeper. The sherds are black-burnished known as Karaz type in Anatolian archaeology. Among these, some local pottery features not encountered in the distribution area of Karaz culture were also determined. Among the finds are sherds belonging to gray and brown wares, chipped stone tools and ground stones. This paper will try to show that the citadel of the historical town of Ahlat was built on an unrecorded Early Bronze Age mound around Lake Van, based on the data obtained from the excavations carried out for four years.
Van Gölü’nün kuzeybatı kıyısında, Ahlat ilçe merkezinin batısından göle akan Keş deresinin kenarında, son olarak XII. yüzyılın ortalarından XIV. yüzyılın sonlarına kadar kullanıldığı anlaşılan, ancak daha önceki dönemlerde de var olduğu belirlenen Eski Ahlat Şehri Kalesi yer almaktadır. 2018 yılındaki bir ziyaret sırasında yüzeyde bulunan çanak çömlek parçaları sayesinde sözü edilen kalenin altında tarihöncesi döneme ait bir yerleşim yerinin olabileceği anlaşılmıştır. Hemen ertesi yıl Ahlat Müze Müdürlüğü öncülüğünde ve Ahlat Büyük Selçuklu Meydan Mezarlığı Projesi’nin desteğiyle arkeolojik kazılar başlatılmıştır. Eski Ahlat Şehri Kalesi kuzey güney yönünde uzanan 430x60 m boyutlarındaki kayalık tepe üzerinde yer almaktadır. Kireç harçlı taş duvar tekniği ile inşa edilmiş olan bir surla çevrili bu alanın kuzeyinde, nispeten geniş ve daha yüksek içkale bulunmaktadır. Arkeolojik kazı çalışmaları içkalede görünür haldeki duvar kalıntılarının olduğu iki yerde başlatılmış, buralarda kısa zamanda Ortaçağ’a ait büyük yapıların temelleri açığa çıkarılmıştır. Özellikle güneydoğu kesimdeki R16 karesinde yapılan kazılarda içkale duvarı olduğu düşünülen kalıntının dış tarafına yığılmış olan döküntü toprak içinde çok sayıda İlk Tunç Çağı çanak çömlek parçası ele geçmiş, bu parçaların derine inildikçe arttığı gözlemlenmiştir. Söz konusu parçalar Anadolu arkeolojisinde genel olarak Karaz tipi diye bilinen siyah yüzlü ve parlak açkılı mal grubundan oluşmaktadır. Bunlar arasında Karaz kültürünün yayılım alanı içinde karşılaşılmayan bazı yöresel çanak çömlek özellikleri de saptanmıştır. Ele geçen buluntular arasında ayrıca gri ve kahverengi mallara ait çanak çömlek parçaları ile yontma taş aletler ve öğütme taşları da vardır. Bu yazıda, dört yıldır yapılan kazılar sonucunda elde edilen verilere dayanarak Eski Ahlat Şehri Kalesi’nin aslında, Van Gölü çevresinde daha önce hiç bilinmeyen bir İlk Tunç Çağı höyüğü üzerine inşa edildiği gösterilmeye çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Ceramics in Archeology, Early Bronze Age Archeology |
Journal Section | İnceleme Makalesi |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Submission Date | July 15, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |