İslam medeniyetinin yetiştirdiği mümtaz şahsiyetler arasında oldukça geniş bir ilim yelpazesine sahip olan Ḳuşeyrî, derin izler bırakan büyük bir mutasavvıf ve müfessirdir. Bir sûfî olması hasebiyle o, tasavvuf ve tefsir sahasına çok kıymetli eserler kazandırmıştır. Müellif, engin bir tefekkürün izlerini taşıyan Leṭâifu’l-işârât adlı tefsirinde müteşâbih âyetlerin işârî boyutlarına temas etmiş ve onları yorumlamaktan çekinmemiştir. Öte yandan Kelamcı müfessir olan Mâturîdî de medeniyetimizin yetiştirdiği çok kıymetli ilim adamlarımızdan biri olup özellikle Kelam sahasında bir otorite olarak kabul edilmektedir. Kaleme aldığı Te’vîlâtu’l-Kur’ân adlı tefsiri ise onun Tefsir ilminde de söz sahibi olduğunu göstermektedir. Maksadımız, makalemizin konusunu teşkil eden ve mutlak müteşâbih olarak addedilen ḥurûf-u muḳāṭtaʿanın, bir sûfî müfessir ve bir Kelamcı müfessir tarafından nasıl değerlendirildiğini ve onlara hangi manaların verildiğini ve aralarındaki farkı tespit etmektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2020 |
Submission Date | October 14, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 10 |
Turkish Journal of Religious Education Studies is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0) License.