Teknolojideki hızlı gelişmeler, bilginin yayılımını kolaylaştırmış, hayatın her alanına bilgi ve iletişim teknolojileri hâkim olmuştur. Bu gelişmelerin sonucu olarak ortaya çıkan ve “Bilgi Toplumu” adı verilen toplumsal yapı içerisinde en önemli değer bilgidir. Bilgi toplumunda gerçek yatırım, bilgiye ve insana yapılmaktadır. Geçmişte pasif bireyler konumunda olan yurttaşlar bilgi toplumunda bu durumdan sıyrılmış, kamuyu denetleyebilmek ve demokratik katılım için kamu yönetimine ilişkin bilgiye erişmek gereksinimini duymuşlardır. Başlangıçta dilekçe hakkı kapsamında kısmen tanımlanan bilgiye erişim hakkı, 4982 sayılı “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu” kapsamında daha ayrıntılı tanımlanmış ve şeffaf yönetimin sağlanması amacıyla yürürlüğe girmiştir. Bu hakkın etkin kullanımını sağlamak amacında olan bilgi edinme birimleri de kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde tüm kamu kurumlarında zorunlu olarak oluşturulmuştur. Halkla ilişkiler faaliyeti yürüten bu birimler, geçen on yıllık süreçte önemli düzeyde gelişme göstermiş olsa da uygulamada bazı sorunlar olduğu göze çarpmaktadır. Bu çalışmada bilgi edinme hakkının kullanımı ve bilgi edinme birimlerinin etkililiğine ilişkin durumun saptanması amaçlanmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2015 |
Submission Date | December 6, 2018 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 22 Issue: 22 |