The Ottoman state was a classic agricultural empire. While the provincial administration of the state focuses on control and management of agricultural lands; the military expenditures and the administrative costs were met largely by taxes generated from agricultural activities and rural production. For this reason, agricultural operations and the tax which will be collected by production in this field were considered as highly important issues by the state. That’s why the peasant proprietors were requested to work their soil regularly, not to sell or transfer it, and not to leave their property. This special emphasis on the control of agricultural area was defined by the law enacted during the period of Mehmet II. In this way, the balance which was aimed to be created by the state was delicately standing constant. However, it wasn’t always easy to ensure the continuity of agricultural enterprises’ production and to make the peasant proprietors keep working the soil. The population growth seen in the 16th century and the simultaneous occurrence of price movements were the most important factors that deteriorated the social and economic balance. The need for new production plans in order to meet the increasing demand of growing population couldn’t be met, thus it created essential problems in the rural economy. To remind, the continuity of the agricultural activities depends on the soil and the tools to handle this work. During this period where the number of the arable lands remained almost unchanged, the agricultural production failed to meet the needs of the growing population. The prices of the arable lands and the ox which is the animal power needed for the cultivation of these lands, experienced a real sharp increase during this period. As a consequence of these price increases, the economic and social balance of the state got damaged.
Ottoman agriculture Ottoman agriculture Ottoman peasant tapu fee Celali rebellions land prices ox ox prices rural economy
Osmanlı devleti klasik bir tarım imparatorluğudur. Devletin taşra idaresi tarım topraklarının denetim ve işletilmesine odaklanırken askeri ve idari giderler büyük ölçüde tarımsal faaliyetler ve zirai üretimden alınan vergilerle karşılanmaktaydı. Bu sebeple devlet, tarımsal alanların işletilmesi ve zirai üretimden alınacak vergi konusuna önem vermekteydi. Köylünün toprağını düzenli olarak işlemesi, toprağını terk etmemesi, başkasına devretmemesi kendisinden istenen en önemli görevdi. Tarımsal alanın denetimine verilen bu önem daha II. Mehmet zamanında çıkarılan kanunlarla ortaya konmuştu. Böylece yaratılmaya çalışılan denge esasen hassas bir çizgide duruyordu. Tarımsal işletmelerde üretimin devamını sağlamak ve köylüyü toprak üzerinde tutmak her zaman kolay olmamıştır. 16. yüzyılda görülen nüfus artışı ve buna paralel gelişen fiyat hareketleri bu dengeyi sarsan en önemli faktörler oldu. Artan nüfusa paralel olarak yeni üretim şekillerinin gelişememesi sorun yarattı. Tarımsal işletmelerin hayatiyeti toprağa ve bu toprağı işleyecek araçlara bağlıdır. Ekilebilir arazinin nerdeyse sabit kaldığı bir dönemde, tarımsal üretim, artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kaldı. Sabit kalan arazi miktarı ve bu arazinin ekilmesi için gereken hayvan gücü olan öküzlerin fiyatlarında anormal artışlar yaşandı.
Osmanlı tarım Osmanlı tarımı Osmanlı köylüsü resm-i tapu Celali isyanları toprak fiyatları öküz öküz fiyatları kırsal ekonomi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tarım Tarihi, Osmanlı Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ekim 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 17 Sayı: 17 |