Edebî eserler çoğaldıkça, bu eserleri anlama ve
yorumlama ihtiyacı da artmıştır. Bu ihtiyaca binaen ise birçok edebî eleştiri
tekniği ortaya çıkmış, metin çözümleme yöntemleri geliştirilmiştir. Bu
yöntemlerden bazıları dönem dönem daha ön plana çıkmış ve daha etkili olmuştur.
Yirminci yüzyıldan itibaren edebiyata yön veren ve araştırmalara damgasını
vuran kuram ise yapısalcılık olmuştur. Sanatçının yaşam hikâyesini, sosyal
çevreyi veya kültürel unsurları değil, sadece metni esas alan ve kelime-anlam
ilişkisiyle metni çözümlemeye çalışan bir kuram olan yapısalcılık, özellikle
şiir metinlerine farklı bir bakış açısı getirmiştir. Yapısalcılara göre sanat,
parçalardan oluşan bir makine gibidir ve bu parçaların her biri mekanizmanın işlemesinde
önemli bir rol üstlenir. İşte bu parçaların incelenmesi ve birbirleriyle olan
bağın ortaya çıkarılması, yapının bütünü hakkında bilgi edinmeyi de
sağlayacaktır. Aynı mantık dille kurulmuş edebi metin için de geçerlidir. Eğer
metnin özü hakkında bilgi edinilmek isteniyorsa dil parçalarının incelenmesi
gerekir. Yapısalcılığın dil üzerine yoğunlaşan bu bakış açısından hareketle, bu
makalede Arif Nihat Asya’nın “Beşik” şiiri incelenmeye çalışılmıştır. Böylece
şiirin hammaddesi olan dil ele alınarak “Beşik” şiirinin ses, şekil, anlam,
estetik ve sanatsal değerleri saptanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 1 Issue: 5 |