Lord Byron,
İngiltere’den uzakta macera ve deneyim arayışında olan İngiliz Romantik bir
yazardır. 1809-1811 yılları arasında
Portekiz, İspanya, Malta, Türkiye ve Balkan bölgeleri olan Arnavutluk ve
Yunanistan’da yolculuk yapar. Yolculuğun uzun olmasına rağmen beklediği
heyecanı ona tattıran Balkan bölgesi olur. Bu bölgenin coğrafyası, tarihi,
sosyal koşulları ve kültürünü tanıyarak, güvenilir başarı malzemesi olarak
yazılarında kullanır.
Byron’un,
seyahatinden önce Balkan bölgesi hakkında bilgi sahibi olduğu inancı,
yazılarının özgünlüğüne gölge düşürmez çünkü Byron, bu dünyayı ilk elden yaşar.
O, oryantal dünyası hakkında olan bilgisi ve yakınlığını, Oryantal kültürel
birikim ve kelimelerini kullanarak ispatlamıştır.
Bu çalışma,
Byron’un kadın/erkek karakterlerini, onların konumunu tanıtmalarında kendi
tecrübesini nasıl kullandığını inceler. Gavur hikayesinde, Byron, ihanet
konusunu işlemiştir. İlk önce, Leyla’nın, Türk hareminde kalan ve tabuları
yıkmaya ve erkek etki alanına girmeye çalışarak, Osmanlı dünyasının ahlak
değerlerini bozan bir kadın olarak konumunu tartıştık.
Leyla’dan
sonra, çalışmamızda Leyla’nın Hristiyan sevgilisi, Gavur ve Türk eşi, Hasan’a
odaklandık. İkisinin kültür birikimleri arasında olan zıtlıkları bilerek,
hikâye, Gavur’u, Hasan’dan farklı olamayan bir Osmanlı erkeğine dönüşerek, bir
“kültürel hibrit” olarak tanıtmakla bizi şaşırtır. Diğer taraftan, Hasan, kendi
toplumunun ahlaki değerlerine göre yaşamaya çalışan zalim bir eş olarak
tanıtılır. Hasan ihaneti öğrenmesiyle zihniyet ve öfkesine yenik düşer ve
Leyla’yı öldürür.
Çalışmamızda,
Leyla’nın ölümünden sonra, Türk Hasan ve Venedikli Gavur’un benzemesinin
başlandığını gördük. İki farklı kültürün temsilcileri olan bu iki erkek öfke
anında aynı zihniyeti paylaşır. Buna rağmen, Byron, Gavur’un, Hasan’a karşı
cinayetini savunarak, kendi batı mentalitesini fiiliyata geçirdiğini
ispatlamaya çalıştık.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 23, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 1 Issue: 10 |