Beyin temelli öğrenme, öğrenme sürecinde
duyular kadar duyguların da önemini ele alan yaklaşımlardandır. Bu çalışmada,
beyin temelli öğrenmeye uygun olarak tasarlanmış bir öğrenme ortamında
gerçekleştirilen fen bilimleri dersinin, ilkokul öğrencilerinin akademik
başarıları, başarı duygularından dersten zevk alma, dersten sıkılma ve dersten
endişe duyma düzeyleri üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Cinsiyete
bağlı potansiyel farklılaşmalar da ayrıca incelenmiştir. Araştırma deney ve kontrol
gruplu yarı deneysel desenin nitel veriler ile desteklendiği karma desene göre
tasarlanmıştır. Çalışma, 2015-2016 yılı güz döneminde İstanbul ili Beykoz
ilçesinde yer alan bir devlet ilkokulundaki iki dördüncü sınıfın fen bilimleri
dersi Maddeyi Tanıyalım Ünitesi’nde toplam 68 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir.
Nicel veriler Split-plot ANOVA; nitel veriler ise içerik analizi ile analiz
edilmiştir. Çalışma sonucunda, deney ve kontrol grupları arasında akademik
başarı düzeyinde deney grubu lehine anlamlı bir farklılaşma bulunmuştur. Dersten
zevk alma düzeyinde anlamlı bir farklılaşma tespit edilemezken, dersten sıkılma
ve endişe duyma düzeylerinde ise deney grubu lehine negatif yönde anlamlı bir
farklılaşma tespit edilmiştir. Deney grubu öğrencilerinde cinsiyet değişkenine
bağlı yapılan analizde, dersten sıkılma ve endişe duyma düzeylerinde anlamlı
bir değişim bulunmazken, dersten zevk alma düzeyinde erkek öğrenciler lehine pozitif
yönde bir farklılaşma tespit edilmiştir. Bu sonuç nitel veriler ile
detaylandırıldığında, genel olarak öğrencilerin dersleri eğlenceli bulmakla
birlikte bazı kız öğrencilerin sınıf ortamını düzensiz buldukları, sıra düzeni
olan sınıf ortamını daha olumlu gördükleri ve bunun sonucu olarak ortamdan
hoşlanmadıkları; erkek öğrencilerin ise sınıf içindeki hareketli ortamdan hoşlandıkları
sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte hem kız hem erkek öğrenciler öğrenme
ortamının etkileşim odaklı olduğuna, öğretmenin olumlu bir sınıf iklimi
oluşturduğuna ve ders içindeki etkinliklerin zorlayıcı ancak başarılabilir
olduğuna yönelik görüş bildirmişlerdir. Bu durumun deney grubundaki öğrencilerin
dersten sıkılma ve endişe duyma düzeylerinin düşük olmasına katkı sağladığı düşünülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 8, 2019 |
Submission Date | October 29, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 32 Issue: 1 |