Post-fordizm açısından yüksek teknolojiye ve stratejik bilgiye dayanan ölçek ekonomilerinin esnek üretim modelleri ve ihtiyaç çeşitlendirmesiyle ulus aşırı mobilize olabilmesi; post-modernizm açısından ortaya çıkan göreceliliğe, kuşkuculuğa ve insan tercihlerinin merkeze alınmasına dayanarak, hegemonik bilgilerin ve büyük anlatıları dışlayarak kesin bilgi kalıplarının sorgulanması; neo-liberalist, yeni-sağ/neo-klasiklerin de piyasanın her zaman tam dengede olamayabileceğinin dengesizlikte de denge olabileceğinin kabulü; yeni kurumcu yaklaşıma göre doğru kurumsal yapılanmalar ile kamu politikalarının uygulanabilirliğinin sağlanabileceği; neo-liberalizm ile devletin zorunlu fena olarak olabildiğince piyasaya kurumları devrederek minimal kalması ve yeni kamu yönetimi yaklaşımıyla kamu kurum ve kuruluşlarının birer işletme gibi verimlilik ve performans odaklı olması gerektiği gibi hususlar kamu politikalarını, yeni kurumsallaşmaları ve uygulamaları etkileyebilmişlerdir. Araştırmamızda yeni paradigmalardan esinlenen yeni bölgeselciliğin paradigma krizinde olduğu iddiasıyla Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporuyla tespit edilmiş bulunan kalkınma ajanslarının iki adet problemi üzerinden yeni paradigmalar ışığında kritik ve çözümleme yapılmaktadır. Paradigma krizinin Türkiye ölçeğinde çözülebilmesi için gerekli olan merkeziyetçiliğin hâkimiyetinin kırılabilmesi şekilsel ve kurumsal düzenlemelerle tek başına olanaklı olmadığı, aynı zamanda ekosistemin gelişmesi, ilişki ve iletişimlerin yoğunlaşması ve sosyo-kültürel tabanda bölgesel anlayış ve yönetişim uygulamaların paydaş ihtiyaçlarına ve yerel koşullara uyarlanması gerektiği ortaya konulmaktadır.
Journal Section | Research Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | October 6, 2016 |
Submission Date | April 29, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 2 Issue: 2 |
International Journal of Economics and Innovation