İnsan, doğası gereği yardıma muhtaç bir varlıktır ve birliktelik insanın karşısına çıkan birçok engeli aşmasındaki en önemli bir unsurdur. Türk toplum yapısının temelinde de yardımlaşma ve birlikte güçlü olma vardır. Dolayısıyla bu toplum yapısı içinden çıkan destan ve halk hikâyeleri gibi sözlü anlatı türlerinde de bu iki temel unsurun izlerinin bulunması doğaldır. Anlatı türlerine bakıldığında dikkatin öncelikle başkahramanın üzerine toplandığı görülmekte ve bu durum, başarıların tek başına elde edildiği düşüncesini doğurmaktadır. Ancak işleyiş pek de öyle değildir. Başkahramanın yanında yer alan ve fazla ön plana çıkmayan ikincil kahramanlar vardır ki dikkatler onlara çevrildiğinde başarıların elde edilmesinde rolleri fark edilmektedir. Bu yardımcı kahramanlardan önemli bir kısmını kutsalla irtibatlı olan kişilerden oluşmaktadır.
Kutsalla irtibatlı yardımcı insan kahramanlara odaklanılan bu çalışmada, yardımcı kahramanların tercihi ve yapılan yardımların sıklığına dikkat çekilerek toplumun kahraman statüsü ile dinî yaklaşımı arasındaki ilişki gösterilmeye çalışılacaktır. Bunun için İslamiyet sonrası Türk destanları ve halk hikâyelerinden örneklem yöntemi ile anlatılar seçilmiştir. Örnekler arttırılsa da benzer durumun devam ettiği görülmektedir. Bu kategoride yer alan yardımcı kahramanları birinci dereceden önemli kişiler ve ikinci dereceden önemli kişiler olarak iki gruba ayırmak mümkündür. Buna göre birinci grubu Hz. Muhammed ve diğer din büyükleri, ikinci grubu ise Hızır ve onun kişiliği etrafında şekillenen pir, evliya, derviş gibi isimler oluşturmaktadır. Anlatılar incelendiğinde destanlarda kutsalla irtibatı birinci dereceden isimler diyebileceğimiz Hz. Muhammed ve din büyükleri başkahramana yardımda bulunurken; halk hikâyelerinde onlara göre ikinci derecede alınabilecek Hızır’ın daha çok yardımda bulunduğu görülmektedir. Ayrıca başkahramana yöneltilen yardım sıklığı destanlarda daha kısıtlı iken halk hikâyelerinde neredeyse anlatının başından sonuna kadar yardımların yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumu başkahramanın statüsünün toplumsal yaklaşımdaki etkisi olarak açıklamak mümkündür. Destanlarda başkahramanlar genellikle toplumun ileri gelenlerinden oluştuğu için yardımcılar daha çok Hz. Muhammed ve din büyüklerinden seçilmiş ve yardımlar başkahramana uygun şekilde kısıtlı tutulmuştur. Halk hikâyelerinde ise başkahramanlar daha çok sıradan insanlar olduklarından Hızır yardımcı kahraman olarak seçilmiş ve bu kaynaktan gelen yardım, anlatı boyunca süreklilik arz etmiştir. Bu durum, toplumsal statüde daha sıradan olan kişinin maddi ve manevi destek ihtiyacının daha yüksek olduğu düşüncesinin yansıması olarak okunabilir.
A person is a helpless being by nature, and togetherness is the most important element in overcoming many obstacles facing a person. At the heart of the Turkish social structure is help and strength together. Therefore, it is natural to find traces of these two basic elements in oral narrative types such as epics and folk tales that emerge from this structure of society. Looking at the types of narratives, it seems that attention is focused primarily on the high priest, and this leads to the idea that achievements are achieved alone. However, the operation of it is not much. There are secondary heroes who are next to the chief protagonist and do not stand out much, so when attention is turned to them, their role in achieving success is noticed. A significant number of these auxiliary heroes are made up of people who are in contact with the Holy.
In this study, which focuses on auxiliary human heroes connected to the holy, the preference of auxiliary heroes and the frequency of assistance made will be emphasized and the relationship between the status of the hero and the religious approach of society will be shown. For this purpose, narratives were selected from post-Islamic Turkish epics and folk tales by sampling method. Although examples are increased, a similar situation seems to continue. It is possible to divide the supporting heroes in this category into two groups as First-Order important people and second-order important people. According to this, the first group is Hz. Muhammad and other religious elders, the second group consists of names such as Pir, awliya, dervish, which are formed around Khidir and his personality. When the narratives are examined, the connection with the holy in the epics is the First-Order names we can call the Prophet. While Muhammad and the elders of religion helped the high priest, it is seen that Khidir, who can be received in the second degree according to them in folk stories, helped more. In addition, while the frequency of help directed at the High Priest is more limited in the epics, it is understood that in folk stories, help is almost made from the beginning to the end of the narrative. It is possible to explain this situation as the effect of the high priest's status on the social approach. In epics, the chief protagonists are usually composed of the elders of society, so the helpers are more like the Prophet. He was chosen from Muhammad and the elders of religion, and aid was restricted in accordance with the high priest. In folk stories, since the chief protagonists are more ordinary people, Khidir was chosen as a supporting hero, and the help from this source continued throughout the narrative. This can be read as a reflection of the idea that the more ordinary person in social status has a higher need for material and spiritual support.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Folklore |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2021 |
Submission Date | April 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 4 Issue: 6 |