Colonialism, which emerged as a natural consequence of the Western thought that reduces "the other" to "the same," has become apparent, particularly with the modernization process. Non-Western societies, who have been subjected to modernization, have had to struggle for "recognition" against the "imperial-ism of the same". "Recognition", the core idea of Fanon's thought, is also a "Hegelian concept"; the theory of recognition is based on Hegelian thought. We could assume that the post-Hegelian world took shape around the Hegelian dialectical thinking. Fanon, who is from an old colonial world where it was not yet customary to challenge slavery, thinks that stepping out of the dialectical Hegelian circle could enable you to resist and speak for yourself. This is because Fanon thinks that dialectics, which determines the necessity as the basis of freedom, strips one from his own being and own self. The other obstacle in the path of decolonization, which Fanon sees as a tool for changing the order of the world, is that the slave wants to look like the master; in Fanon's words, black skin wears a white mask, which is conceptualized as internalized orientalism. The present study focuses on Fanon's thought and aims to examine Hegel and his dialectics, along with Fanon and his critical dialogue with Hegelian dialectics and phenomenology around the theme of internalized orientalism, with a particular reference to Black Skin White Masks. Thanks to the deconstruction method it uses, and based on Fanon's black experience, the present study attempts to demonstrate that getting rid of alienation and speaking for yourself could be achieved by stepping out of Hegelian dialectical thinking and setting the removal of the mask as a precondition.
“Başka”yı “Aynı”ya indirgeyen Batı düşüncesinin doğal sonucu olarak ortaya çıkan sömürgecilik özellikle modernleşme süreciyle birlikte işlerlik kazanmıştır. Modernleşme sürecine maruz kalan Batı-dışı toplum-lar ise bu “aynının emperyalizmi”ne karşı “tanınma” mücadelesi vermek durumunda kalmıştır. Fanon düşüncesinin de merkezi kavramı olan “tanınma”, aynı zamanda “Hegelci bir kavram”dır. Tanınmanın kuramsal temeli Hegelci düşünceye dayanmaktadır. Ayrıca Hegel-sonrası dünya için Hegelci diyalektik düşünce etrafında şekil aldığını söylemek mümkündür. Köleliği sorgulamanın henüz adet olmadığı eski bir sömürge dünyasından olan Fanon ise direnmenin ve kendi adına konuşmanın Hegelci diyalektik daire-nin dışına çıkmakla mümkün olduğunu düşünmektedir. Zira Fanon’a göre, zorunluluğu özgürlüğünün esası olarak belirleyen diyalektik, onu kendi varlığından, kendi benliğinden soyup çıkarmaktadır. Fanon açısından dünyanın düzenini değiştirmeye aday olarak gördüğü sömürgesizleştirmenin önündeki diğer engel ise bizim içselleştirilmiş oryantalizm olarak karşıladığımız kölenin efendiye benzemek istemesi, Fanon’un tabiriyle siyah derilinin beyaz maske takmasıdır. Siyah Deri Beyaz Maskeler’in çizdiği çerçevede Fanon düşüncesini konu edinen makale Hegel ve diyalektiği, Fanon ve Fanon’un Hegel diyalektiği ve fe-nomenolojisiyle girdiği eleştirel diyalogu içselleştirilmiş oryantalizm teması etrafında incelemeyi amaç-lamaktadır. Makale, yapısöküm metodu sayesinde Fanon’un siyah deneyiminden yola çıkarak yabancılaş-madan kurtulmanın ve kendi adına konuşmanın Hegelci diyalektik düşüncenin dışına çıkmakla mümkün olduğunu göstermeye çalışırken bunu maskenin çıkarılması ön şartına bağlamaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2020 |
Submission Date | December 7, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 3 Issue: 2 |