Konumu itibariyle yüksek bir dağın güney yamacında boydan boya uzanmış bir şehir olan Mardin dağın eteğindeki dış kalesi ve tepesindeki iç kalesi ile her zaman görkemli ve zengin bir şehir olmuştur. Bu sebeple de sürekli kuşatma ve istilaya maruz kalmıştır. Şehre damgasını vuran Artuklular döneminde parlak günlerini yaşayan şehirde her esnafa uygun onlarca çarşı yapılmıştır. Unkapanı (Han-ı dakîk, zahireciler, bakkallar, savurkapı, mişkin, ayakkabıcılar, sipahiler, haffaflar, kılıççılar, suku’l-kebir, suk-i sultani, kazzazlar, bedesten, dellallar, gümrük, terziler, mesciler, berberler, keçeciler ve koyun pazarı gibi kimi zaman farklı isimlerde birçok çarşı hizmet vermiştir.
Arşivlerde, Mardin’deki çarşılara ilişkin çok sayıda belge bulunmasına karşın hanlarla ilgili çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Gerek şehri ziyaret, gerekse ticaret için Mardin’e gelen insanların barınması için inşa edilen hanlardan günümüze sağlam olarak gelen hanlardan birisi de Hacı Sadık Hanı’dır.
Mardin’nin Bağdat’a bağlanmasından sonra şehre voyvoda olarak atanan Hacı Sadık Ağa harap olan şehri imar etmiştir. Bu faaliyetler esnasında ana cadde üzerinde de bir han inşa ettirmiş ve bu han ile birlikte 36 adet dükkanı da neslinden gelenler için vakfetmiştir. Hacı Sadık Ağa Hanı Mardin’de Osmanlı dönemine ait şehir merkezindeki tek han olmasından dolayı önemli bir yapıdır.
Bu çalışma ile hakkında ciddi bir bilimsel yayın olmayan han tanıtılmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda da yapının mevcut durumu asıl planları göz önüne alınarak irdelenmiş aslına uygun olmayan müdahaleler gösterilmiştir.
Mardin, which stretches out on the southern hillside of a high mountain, has always been a stunning and rich city with its exterior castle on the foothill of the mountain and its interior castle on the top of it. In the past, it was subjected to many sieges and invasions due to its location. The city, which experienced its golden age during the Artuklu period is home to a variety of charshis (markets) suitable for every trade. Charshis provided services under different titles such as unkapanı (flour store), grain sellers, savurkapı, mişkin, shoemakers, shoe sellers, sword makers, cavalrymen, grand market, sultani market, silk sellers, covered bazaar, dellallar (town criers), customs, tailors, mesciler (makers of “mes”, a durable sock), barbers, felt makers and sheep market .
Although there are many documents regarding the charshis in Mardin there is very little information on the caravanserais of the city. The Haci Sadik Caravanserai is one of the caravanserais that was built to house those who came to Mardin to either visit the city or to trade and has survived until today.
Haci Sadik Aga, who was appointed as the voivode of Mardin after it was brought under the control of Bagdat, reconstructed the city that was in ruins at the time. Within this scope he constructed a caravanserai on the main road and in turn dedicated a total of 36 stores to those from his generation. The Haci Sadik Aga Caravanserai is an important structure as it is the only caravanserai in the Mardin’s city center that was built in the Ottoman period.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 11 |
Selçuk University Journal of Seljuk Studies is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).