Osmanlı döneminde, özellikle Fatih Sultan Mehmet zamanında top teknolojisi gelişmiş ve buna uygun savunma yapıları inşa edilmiştir. Daha sonra zaman zaman gerek askeri teknolojide gerekse askeri mimaride Avrupa’nın gerisinde kaldığı iddia edilen Osmanlı, büyük ölçüde çağa ayak uydurmak ve kendini savunmak için farklı biçimlerde savunma yapıları meydana getirmiştir. Yüksek duvarlara sahip kalelerin tehlike oluşturmaya başladığı ve henüz tam olarak tabya mimarisinin gelişmediği bir dönemde, belki de bir geçiş yapısı niteliğindeki mazgal açıklıklara sahip kâgirden inşa edilen yapılar ortaya çıkmıştır. Bu yapıların ilk denemelerini Çanakkale Boğazı gibi stratejik öneme sahip bir yerde görmek mümkündür. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinden elde edilen birkaç belge bu konuda bizi aydınlatmaktadır. III. Selim döneminde, boğaz muhafızı Hacı Ali Paşa tarafından çok kısa sürede yapılan iki tabyanın bu ilk denemelerin bir ürünü olduğu düşünülmektedir. Bu iki yapı, kale ile tabya arasında bir geçişi ortaya koyan, 17. yüzyılda Avrupa’da hudut boylarında daha çok bir şehri kuşatmak ve geçici istihkâmlar olarak yapıldığını gördüğümüz, “Palanka” ismi verilen yapıların form değiştirmiş şekilleri olmalıdır. Osmanlının 17. yüzyılda kullandığı bir savunma yapısı tipini, 19. yüzyılın başlarında aynı malzeme ve inşa tekniğiyle çeşitli şekillerde kullandığı anlaşılmaktadır.
Osmanlı Çanakkale Kilitbahir Savunma Yapıları Kale Tabya Palanka
By the development of artillery technology needs more convenient defensive structures for this situation during the Ottoman period especially under the reign of Sultan Mehmet II. It’s claimed that Ottoman military technology and architecture fall behind the Europe. On contrary Ottomans closely follow the new technologies and fully adopted them and build various defensive structures to defense their reign. Emerging of new type of structures built of stones with loopholes were accepted as transition building forms when fortress with higher ramparts become vulnerable and bastion architecture did not develop fully yet. The first examples of these structures were seen at Çanakkale Strait which has a significant strategic position. A few document obtained from State Archives of the Prime Ministry, Department of Ottoman Archives enlighten us about this structures. It’s consider that two examples this type of bastions which were built by Hacı Ali Pasha the commander of Çanakkale Strait in a very short time span during the reign of Sultan Selim III. These two structures were accepted as transition building forms from fortress to the bastion which were related to redoubts “Palanka” which were temporary fortifications constructed during siege of frontier provinces of Europe in 17th century. In conclusion it’s obvious that Ottomans used 17th centuries construction techniques and similar materials in different ways during 19th century.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makalesi |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2018 |
Submission Date | September 5, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 3 Issue: 2 |