Kemalist felsefe, ilkesel olarak toplumda huzur, refah, barış ve güven iklimin tesis edilmesi noktasında önemli bir potansiyele sahiptir. Bu kapsamda Kemalizm benimsediği ilkeler nispetinde, etnik ve mezhepsel ayrımcılığa, toplumun bir kesiminin yok sayılarak sesinin kısılmasına, her türlü emperyal, tahakküm, asimilasyon ve tenkil politikalarına karşı korunaklı bir kale hükmündedir, çünkü Kemalizm homojen bir etnisite tarifinden ziyade kültürel bir birlikteliği tarif eder, çoğulculuğu temsil eder. Nitekim Kemalist düşünce; laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletinin teminatı olarak kuşatıcı ve kapsayıcı bir paradigmayı temsil etmektedir. Bu kapsamda bu çalışmanın amacı, bilhassa tenkit ile tahkir sınırlarına riayet, ifrat ve tefrit tuzağına düşmeden ve gereksiz övgü ve yergilerden de imtina etmek ve Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlanmacı ve vizyoner kişiliği merkeze alınmak suretiyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesi Kemalizm üzerinden yapılan tartışma ve istismarlarla alakalı olarak özgün bir değerlendirme gerçekleştirmektir. Bu çalışma, hermenötik bir nitel araştırmadır.ve araştırmada kullanılan tüm doküman ve yayınlar, literatür tarama tekniği ile elde edilen ikincil veri kaynaklarıdır.
Kemalist philosophy, in principle, has an important potential to establish a climate of peace, prosperity, peace and trust in society. In line with the principles it has adopted, Kemalism is like a sheltered fortress against ethnic and sectarian discrimination, ignoring a part of the society and silenced, and all kinds of imperial, domination, assimilation and rejection policies, because Kemalism describes a cultural unity and represents pluralism rather than a homogeneous definition of ethnicity. That’s why, Kemalist thought represents an encompassing and inclusive paradigm as the guarantee of a secular, democratic and social state of law. In this context, the aim of this study is to carry out an original assessment upon discussions and exploits over Kemalism, which is the founding philosophy of the Republic of Türkiye, while complying with the limits of criticism and humiliation, without falling into the trap of exaggeration and insult, and by avoiding unnecessary praise and satire, regarding the enlightened and visionary personality of Mustafa Kemal Atatürk. This study is a hermeneutic qualitative research. All documents and publications used in the research are secondary data sources obtained by the literature review technique.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | April 29, 2023 |
Publication Date | May 13, 2023 |
Acceptance Date | April 8, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 11 |