Abstract
The Ottoman Empire, which expanded its borders with a decisive momentum in the period from its establishment to the 16th century, felt the need to go to a reorganization in its own structure, when it started to lose this stability in its military relations with Europe in the following years, by questioning and determining the processes in which Europe was gaining strength. The pioneers of this innovation movement were Sultan Selim III (1761-1808) and then Sultan Mahmud II (1785-1839). Under the reign of these two sultans, representing the transition processes in which the foundations of modernization were laid, the Ottoman Western Music branch in the field of music was added to the existing branches of Ottoman music as an extension of the innovations brought by the Western model. In this process, one of the early representations of innovations in Ottoman music is the development of a new notation system that was initiated in the period of Sultan Selim III (1789-1808) and completed in the period of Sultan Mahmud II (1808-1839). The new music writing developed is called the Hamparsum notation system, a neumatic writing system through which the Ottoman Music literature was recorded. Therefore, in the transition processes in which the first steps of the Ottoman Western Music were taken, the Hamparsum notation system was addressed. On the other hand, the lyrics notebooks provided the verbal repertoire to be recorded with its composer name, maqamic qualifications, meter, rhytmic features, form and lyrics content. Therefore, they are a complementary source for us in terms of reading and interpreting the works conveyed by Hamparsum notation system.
In this article, the pioneering processes of modernization in music will be interpreted through the detection and analysis of four manuscripts that make up our sample - one of Mahmud Raif Effendy, a statesman and composer of Sultan Selim III’s era, one of Sultan Selim III’s own and two works of Sultan Mahmud II that mark the transition of the modernization process to its active - from archival collections known as “Hamparsum Notebooks”. These four works, which we have identified in the catalogues numbered Y. 203/1, Y.210 / 8 and Y.209 / 7 in the Hamparsum Notebooks in the archive of the Rare Works Library of Istanbul University, have not been translated so far. There are uncertainties and confusions about them in the literature. In this article, it is aimed to reveal and analyze the inconsistencies that we found by analyzing the four works in question also in the light of the records in the lyrics notebooks of the period, as well as to examine the relationship between the works and the process of transition to modernization in music through the representation of Hamparsum notation. In other words, the reflections of the modernization process in music will be read through the formation of the Hamparsum tradition together with our findings in these archival works.
Kuruluşundan 16. yüzyıla kadarki süreçte sınırlarını kararlı bir ivmeyle genişleten Osmanlı İmparatorluğu, sonraki yıllarda Avrupa’yla askeri münasebetlerinde bu istikrarını kaybetmeye başlayınca, Avrupa’nın kuvvetçe ağırlık kazandığı süreçleri sorgulayıp belirleyerek kendi yapısında bir yeniden düzenlemeye gitmeye ihtiyaç duymuştur. Bu yenileşme hareketinin öncüleri Sultan III. Selim (1761-1808) ve ardından Sultan II. Mahmud (1785-1839) olmuşlardır. Modernleşme inşasının temellerinin atıldığı geçiş süreçlerini temsil eden bu iki padişahın hükümdarlığında, müzik alanında Osmanlı Batı Müziği branşı, Batı modelli getirilen yeniliklerin uzantısı olarak Osmanlı müziğinin mevcut branşlarına eklenmiştir. Bu süreçte, Osmanlı müziğinde gerçekleşen yeniliklerin erken temsillerinden biri, Sultan III. Selim döneminde (1789-1808) başlatılan ve Sultan II. Mahmud döneminde (1808-1839) tamamlanan yeni bir nota sistemini geliştirme çalışmasıdır. Geliştirilen yeni müzik yazısı, Hamparsum notasyon sistemi adıyla anılan, Osmanlı Müziği literatürünün kayda alındığı neumatik yazı sistemidir. Dolayısıyla, Osmanlı Batı Müziği’nin ilk adımlarının atıldığı geçiş süreçlerinde Hamparsum notasyon sistemiyle muhatap olunmuştur. Diğer yandan, güfte mecmuaları Osmanlı müziği sözlü eser repertuarının bestekâr adı, makam, usul, form özellikleri ve güfte içerikleriyle kayıt altına alınmasını sağlamıştır. Dolayısıyla eseri yazıya dökmenin diğer ayağı vasıflarıyla, Hamparsum yazısıyla aktarılan eserleri tamamlayıcı bilgiler ışığında okumak ve dönem özelliklerini tespit etmek açısından bize kaynak oluşturmaktadırlar.
Bu makalede, müzikte modernleşmenin öncü süreçleri, örneklemimizi oluşturan dört eserin -Sultan III. Selim dönemi devlet adamı ve bestekârlarından Mahmud Raif Efendi’nin bir eseri, Sultan III. Selim’in bir eseri ve modernleşme sürecinin aktif hayata geçişinin başlangıcı kabul edilen dönemden Sultan II. Mahmud’un iki eserinin “Hamparsum Defterleri” olarak bilinen yazmalardan- tespiti ve analizi üzerinden güfte mecmualarındaki kayıtlarıyla teyit edilerek yorumlanacaktır. İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi arşivindeki Hamparsum Defterleri içerisinde bulunan Y. 203/1, Y.210/8 ve Y.209/7 katalog numaralı yazmalarda tespit ettiğimiz ve makalemize konu olan bu dört eserin bugüne kadar çeviriyazımı yapılmamıştır. Literatürde eserler hakkında belirsizlikler ve karmaşalar mevcuttur. Bu makalede, bahsi geçen dört eserin çeviri yazımları yapılıp, dönemin güfte mecmualarındaki kayıtlarının da ışığında incelenerek tespit ettiğimiz tutarsızlıkların ortaya konumu ve çözümlenmesi hedeflendiği gibi, eserlerin, Hamparsum müzik yazısı temsiliyle müzikte modernleşmeye geçiş süreci ile ilişkilerinin irdelenmesi amaçlanmaktadır. Diğer bir deyişle, müzikte modernleşme sürecinin yansımaları, Hamparsum geleneğinin oluşma süreçleriyle birlikte bu arşiv eserlerdeki bulgularımız üzerinden okunacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Music |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2022 |
Submission Date | December 30, 2021 |
Acceptance Date | February 15, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 4 Issue: 6 |
Editor in Chief: Prof. Dr. Aytekin DEMİRCİOĞLU