Afetler konusunda Türkiye’yi başta depremler olmak üzere özellikle kıyı kesimlerinde seller, kış aylarında fırtınalar ve doğu bölgelerinde de çığ düşmesi gibi birçok afet türleri olumsuz olarak etkilemektedir. Yerleşim yerlerinde afetlerden, özellikle de depremlerden sonra hissedilen en büyük etkiler, doğal ve yapay çevrede oluşan yıkım ya da belirli ölçekte oluşan hasarlardır. Depremler yaşandıktan sonra evler, işletmeler, fabrikalar, bütün kamu binaları, müzeler ve tarihi yapılar hasar görebilir veya tamamen yıkılabilir. Yıkıma uğrayan yapılarla beraber insanların sağlıklı bir şekilde yaşayabilmesi için hayati derecede öneme sahip olan özellikle alt yapı; havayolları, demiryolları, denizyolları ve karayolları ile internet ve iletişim ağı, elektrik şebekeleri, temiz ve kirli su şebekeleri, doğal gaz boru hatları vb. de hasar görerek kullanılmaz hale gelmektedir. Bahsedilen bütün bu durumların sonucunda insanların hayat rutinleri ya bozulur ya da tamamen durma noktasına gelir. Son yaşanan Maraş depreminde de bu durumun gerçekleşmesine bütün dünya şahit olmuştur. Bu yıkılmaların ve bahsedilen kesintilerin seviyesi, gerçekleşen depremin yıkıcılığına ve toplum olarak depremin zararlarını azaltmak için yapılan hazırlıkların yeterliliğine göre farklılık göstermektedir. Şiddeti ve yıkıcılığı yüksek olan depremlerden sonra ortaya çıkan maddi ve manevi kayıpların giderilmesi ve tekrar normal yaşama dönülebilmesi oldukça uzun sürebilmektedir. Türkiye topraklarının büyük bir kısmının özellikle birinci ikinci derece deprem bölgesinde olması, topraklarımız üzerinde ulusal ve uluslararası öneme sahip olan sanayi kuruluşlarının var olması ve ülke nüfusunun büyük bir bölümünün deprem bölgesinde yaşaması deprem tehlikesinin ciddiyetini daha da önemli kılmaktadır. Geçmiş dönemlerde yaşanan depremlerden dersler çıkararak, gerçekleşmesi muhtemel depremlere karşı önlem alınarak yaşanacak olumsuzlukların azaltılabilmesi mümkündür. Bunun için mutlaka depremlerden önce, toplumların deprem hakkında eğitilerek bilinçlendirilmesi, yerleşim yerlerinde ve binalarda depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesi, deprem öncesinde, anında ve sonrasında öncelikli yapılacakların planlanarak gerektiğinde uygulanması yapılacak en önemli hazırlıklardır. Bu makalenin amacı da, depremin bütün risklerini ortaya koyarak toplum olarak deprem bilincinin oluşturulması, depremin görünen ve görünmeyen zararlarının arkasındaki nedenleri ortaya çıkararak, ülke olarak deprem öncesinde, anında ve sonrasında yapılacakları irdelemektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Educational Sociology |
Journal Section | Reviews |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 4 |