This study explores how the views on human nature, social and political order, and the concept of race and slavery held by prominent philosophers of the Western intellectual world throughout the history of thought have contributed to contemporary crimes of racism, discrimination, and dehumanization. The journey to the philosophical origins of dehumanization also necessitates a critical analysis of philosophical anthropological studies. Throughout history, humanity has defined the ideal "human" through many different periods and has not seen people and groups different from themselves at the same human level. Intellectual controversies play an influential role in explaining the emergence of this situation. In this study, firstly, a framework of dehumanization in the modern period is drawn through different conceptualizations in the field of social psychology. Afterward, the relationship between dehumanization and racism is discussed. Finally, to uncover the philosophical roots of dehumanization, the texts of Ancient Greek and Enlightenment philosophers were analyzed through their discourses on groups other than their own. Consequently, in Ancient Greek and Enlightenment philosophy, the concern for defining the notion of "us" and "who we are" serves as the motivation to separate the out-group from the in-group in a hierarchical way and to legitimize exploitation.
Bu çalışma, düşünce tarihi boyunca Batı düşünce dünyasının önde gelen filozoflarının insan doğası, toplumsal ve siyasal düzen, ırk kavramı ve kölelik üzerine görüşlerinin günümüzde mevcut olan ırkçılık, ayrımcılık ve özellikle insandışılaştırma gibi suçlara nasıl katkı sağladığını araştırmaktadır. İnsandışılaştırmanın felsefi kökenlerine yolculuk aynı zamanda felsefi antropoloji çalışmalarını da eleştirel bir analize tabi tutmayı zorunlu kılmaktadır. İnsanlık, tarih boyunca pek çok farklı dönemden geçerek ideal “insan”ı tanımlamış ve kendisinden farklı kişi ve grupları kendisiyle aynı insani derecede görmemiştir. Bu durumun ortaya çıkmasını açıklamada entelektüel tartışmalar etkili bir rol oynamaktadır. Çalışmada öncelikle modern dönem insandışılaştırmanın, sosyal psikoloji alanındaki farklı kavramsallaştırmalar üzerinden bir çerçevesi çizilmiş, ardından insandışılaştırma ile ırkçılık arasındaki ilişki tartışılmıştır. Sonunda insandışılaştırmanın felsefi kökenlerinin gün yüzüne çıkarılması adına Antik Yunan ve Aydınlanma felsefesi filozoflarının metinleri, kendi grupları dışındaki belirli gruplara yönelik söylemleri üzerinden incelenmiştir. Çalışma sonunda gerek Antik Yunan felsefesinde gerekse de Aydınlanma felsefesinde “biz” ve “biz kimiz” nosyonuna dair tanımlama kaygısının, hiyerarşik bir şekilde dış grubu iç gruptan ayırma motivasyonuna ve sömürünün meşrulaştırılmasına hizmet ettiği bu durumun neticesinde de günümüzdeki insandışılaştırmanın felsefi kökenini oluşturduğu görülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | European Political History |
Journal Section | Special Sction: Historical Legacies and Their Impact on Modern Legal Systems and Identity Politics |
Authors | |
Publication Date | September 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 25 |