İmam Hamevî (ö. 1098/1687), üretken ve önemli bir Hanefî âlimidir. Kayıtlarda, İmam Hamevî’ye Risâletü’l-Hamevî adlı bir risale nisbet edilmektedir. Bu risalede, Hanefî fakihlere ait Kenzü’d-deḳāʾiḳ ve bazı şerhleriyle, el-Hidâye şerhu Bidâyeti’l-mübtedî, Dürerü’l-ḥükkâm fî şerḥi Ġureri’l-aḥkâm gibi önemli fıkıh kitaplarının asıl metinleriyle şerhleri arasındaki bazı konularda, bilgi ve usul kaynaklı tenakuzlara değinmiştir. Bunlar, ilk bakışta herkesin fark edemeyeceği ama sağlam bir hukuk mantığının süzgecinden kaçmayacak cinsten çelişkilerdir. İmam Hamevî’nin, tespit ettiği bu çelişkileri şöyle sıralamak mümkündür: Hanefî mezhebinin prensiplerine ters düşen içtihatlar, kelimelerin fıkhî ıstılah anlamları ve fiillerin harfi cerlerle kazandıkları anlamların ihmal edilmesi, âmm ve hâss ifadelerinin cümle içinde sıralanması ve bu sıralamada kullanılan atıf harflerine bağlı anlam inceliklerinin dikkate alınmaması bunlardan bazılarıdır. Bu gibi eksikliklerden dolayı Hanefî mezhebinin müftâ bih içtihatlarıyla şerhlerdeki yaklaşımlar çelişmektedir. Bazen de Hanefî mezhebiyle diğer mezhepler arasındaki ihtilaflı meselelerin sonucunu ilgilendiren hükmün kapsam ve sınırları doğru tespit edilemediğinden metin ve şerhler arasındaki çelişkili yaklaşımlar ortaya çıkmaktadır. Bu netice, Hanefi mezhebinin içtihatlarıyla diğer mezheplerin içtihatlarının birbirine karışmasına sebep olmaktadır. İşte İmam Hamevî, tespit ettiği bu tenakuzları dil ve Hanefî mezhebinin ilkeleri açısından değerlendirmiş ve yedi maddede toplayıp izah etmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 21 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 33 Sayı: 33 |