Medeniyetler müzesi olan Anadolu’nun pek çok
bölgesi hala keşfedilmeye devam edilmektedir.
Her geçen gün insanlık tarihine yeni bulgular sunsa da yeterli ilgi ve
korumanın gösterilemediği alanlar da bulunmaktadır. Keşfedilmesi daha uzun
yıllar sürecek bölgelerden biri de eski adıyla Kilikya ve günümüzde Çukurova
olarak bilinen Anamur’dan başlayıp Amanos dağlarına kadar olan bölgedir. Dağlık
ve ovalık olarak ayrılan Kilikya koridorunun tarihi M.Ö. 5. yüzyıla
dayanmaktadır. Yunan mitolojik efsanelerinde de yer alan bölge birçok uygarlığa
vatan olmuştur. Kilikya koridoru, deniz-kum-güneş turizmi ile çoğunlukla yerel
turistler için cazip bir merkez olmanın yanı sıra inanç ve kültür turizmin
önemli bir parçasıdır. Kilikya koridoru, turizm tanımında yaşanan genişleme
doğrultusunda, alternatif turizm arayanlara da gastronomi, yayla, sağlık ve
kırsal turizm gibi farklı seçeneklerin sunulabileceği potansiyele sahip bir
bölgedir. Bölgeye yerli ve yabacı turist gelişi de bu çeşitlilikle artmaktadır.
2011 yılında 1,4 milyon olarak kaydedilen turist sayısı 2015 yılında %45
artışla 2,1 milyona yükselmiştir. Yabancı turist sayısı mutlak olarak düşük
düzeyde kalmış olsa da aynı yıllar içinde oransal olarak artış göstermiştir
(%54,9). Bölge içinde en yüksek payı (%68,6) geniş sahil ve ekonomik konaklama
olanaklarıyla Mersin ili almaktadır. Nitekim gelenlerin yaklaşık %75’i belediye
belgeli konaklama tesislerinde kalmaktadır. Adana, Hatay ve Osmaniye’de ise
turizm işletme belgeli tesislerde konaklama oranı daha yüksektir. Konaklama
tesislerindeki artış ve uygun konaklama koşullarının varlığı, ulusal ve
uluslararası organizasyonların popülerliği, ulaşım imkânları ve iletişim
araçlarının tüm paydaşlarca yaygın kullanılabilmesi bu artışa neden olan birkaç
faktördendir. Ancak, bölge hala hak ettiği potansiyele ulaşamamıştır.
Anatolia, as being in the cross-roads of different
cultures, still has many assets waiting to be explored. One of these regions is
called Cukurova (Cilicia-Kilikya as it was called in the past), starting from
Anamur to the Amanos mountains. Consisting of different routes, the area dates
back 5 BC. The region hosted different civilizations and found its place in the
Greek mythology. On top of offering the classical sea, sun and send tourism,
Cilicia is an important part of cultural and pilgrimage tourism. Furthermore,
the region could offer diversification such as gastronomy, health and rural
tourism to the visitors. Compared to 1.4 million tourists visited the area in
2011, the number increased to 2.1 million with an increase of 45%. Investing
these figures revealed that, despite being relatively lower, international
visitor numbers also increased 54.9% in the same period. Within the region, highest
tourist intake belongs to Mersin with 68.6%. This could be associated with the
city’s seaside location. In total, 75% of the guests stayed in local council
rated establishments, which is also higher in Mersin. The reason with the
increase in guest visitation could be associated with increase in the number of
different accommodation types, increase in popularity and the improvement of
the infrastructure of the region. However, it could be claimed that Cilicia is
far from using its full potential. Despite its obvious potential, this study
aimed to present the reasons behind why the resources have not been fully used
for the region, along with the suggestions for the area.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Business Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |