İnsanın yürüme ve koşma gibi biyolojik aktiviteleri, yer değiştirme eyleminde bulunmasını
sağlayan ve fizik kurallarının hakîm olduğu bir aksiyon olarak değerlendirilebilir. Ancak insan
amaçlı olarak hareketliliği sağlayan tek varlıktır ve bu hareketlilik amaç, süreç ve nihai nokta
açısından bireylerin toplumsal yönüyle de ilgilidir. Dolayısıyla insan hareketliliğinin sosyal bir
olgu olduğu ve sosyolojinin çalışma alanı olarak benimsenmesi gerektiği dikkatlerden
kaçmamalıdır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte insan hareketliliği daha hızlı, güçlü, konforlu ve
donanımlı teknik araçlar vasıtasıyla sağlanabilmektedir. Ancak insanın teknik araçlar vasıtasıyla
gerçekleştirdiği hareketlilik, birbiriyle girdikleri etkileşimlerin formunu da değiştirmiştir.
Dolayısıyla yüz yüze ilişkide olduğundan farklı kural ve yöntemlerle iletişim sağlanmaya
başlanmıştır. Özellikle nüfusun yoğunlaştığı kentlerde araçlı hareketlilik daha görünür ve
komplike olmaya başlamıştır. Bu nedenle topluma dair konuları araştıran sosyolojinin araçlı
hareketliliğe farklı bir perspektiften yaklaşması ihtiyacı doğmaktadır. Bu amaçla çalışmada Erving
Goffman’ın gözüyle insan hareketliliği sosyolojik bağlamda açıklanarak, Türkiye’de sosyologlar
tarafından gereken ilginin yeteri kadar gösterilmediği değerlendirilen trafik sosyolojisine dikkat
çekilmiştir. Bu kapsamda Yüksek Öğretim Kurumu arşivlerinden elde edilen verilere göre
Türkiye’de sosyoloji anabilim dallarında trafik sosyolojisi bağlamında hazırlanmış olan yüksek
lisans ve doktora tezleri genel hatlarıyla sunulmuştur. Böylece Türkiye’de trafik sosyolojisi
konusunda farkındalık oluşturulması, trafik sosyolojisi alanındaki lisansüstü çalışmaların
derlenmesi ve bu alanda yapılacak çalışmalara kaynak sunulması amaçlanmıştır.
Yazar, bu makalede rapor edilen çalışmayı etkileyebilecek bilinen herhangi bir rakip finansal çıkarları veya kişisel ilişkileri olmadığını beyan etmektedir.
Bu araştırma kamu, ticari veya kâr amacı gütmeyen sektörlerdeki finansman kuruluşlarından herhangi bir özel hibe almamıştır.
The biological activities of human beings can be considered as an action that enables them to
perform displacement and in which the rules of physics prevail. However, human beings are the
only beings that provide purposeful mobility and this mobility is also related to the social aspect
of individuals. Human mobility is a social phenomenon and should be adopted as the field of study
of sociology. With the development of technology, human mobility can be provided by means of
faster, powerful, comfortable and equipped technical vehicles. The mobility of people through
technical means has also changed the form of their interactions with each other. Communication
has started to be provided with different rules and methods than face-to-face communication.
Especially in cities where the population is densely populated, vehicular mobility has become more
visible and complicated. In this study, by explaining human mobility in a sociological context
through the eyes of Erving Goffman, attention is drawn to the sociology of traffic, which is
considered to have not been given enough attention by sociologists in Turkey. In this context,
according to the data obtained from the archives of the Council of Higher Education, master's and
doctoral theses prepared in the context of traffic sociology in the sociology departments in Turkey
are presented in general terms. Thus, it is aimed to raise awareness about traffic sociology in
Turkey, to compile postgraduate studies in the field of traffic sociology and to provide resources
for future studies in this field.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2023 |
Submission Date | November 22, 2023 |
Acceptance Date | December 23, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 2 Issue: 2 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License