2019 çıkışlı ve 2020 Oscar Ödülü alan Parasite filmi ile 1996 çıkışlı La Cérémonie filmi, sinemanın uzun yıllardan beri sınıfsal farklılıkları ele almaya devam ettiğini gösteren filmlerden ikisidir. Gerek Marx’ın etkisiyle gerek toplumda yüzyıllardır görünen sınıf farkından ötürü bu sorunları konu edinen filmler popülaritesini kaybetmemiştir. Fakat sınıf çatışmasının sahnelenmesinden ziyade kişilerin bizzat mülk olma ve mülksüzleşmesi üzerinden özgür bir bilince sahip olmasının yolunun açılması gerektiği için bu filmleri farklı bir okumaya tabi tutmak gerekir. Bu nedenle kişilerin özgürlüğünü yakından ilgilendiren bu iki film seçilerek Hegel’in efendi-hizmetkar diyalektiğine göre kazanılması olarak hizmetkarın bir mülk haline getirilmesi ama çalışma üzerinden nesnelerle irtibatta bulunması üzerinden bir özgürlük okunması sağlanacaktır. Söz konusu iki film bilinç kazanmanın gerçekleşmesi ve gerçekleşmemesi üzerinden bir zıtlık içinde ele alınacaktır. Çünkü yönetmenlerin ifadelerinin aksine Parazit filmi bir kapitalizm savunusuna dönüşürken Seremoni filmi sınıf sistemine bir başkaldırıyı temsil eder. Dolayısıyla iki filmin en temelinde de mülk çatışması ya da savunusu vardır. Bu karşıtlık çerçevesinde ise yalnızca Hegel’in Tinin Fenomenolojisi kitabında kendinin-bilinci bölümünde yer alan efendi-hizmetkar (mastery-servitude) diyalektiği bağlamında bir tanınma mücadelesine başvurulacaktır. Yapılan soruşturmanın en temel nedeni, soyut bir araştırma yapmak yerine toplumun aynası ve toplumu dönüştüren bir yapı olarak sinemanın bu bağlamda hangi problemlere yol açtığını veya hangi çözüm yollarını açtığını ifade etmek olacaktır. Filmi okuma yöntemi olarak ise göstergebilim kullanılacaktır. Filmleri yönetmenlerinin niyetlerini okuma dışında metafor ve ikiliklerin Hegel perspektifinden ele alındığında hangi sonuçların ortaya çıkacağı tartışılacaktır.
Hegel efendi-hizmetkar diyalektiği tanınma mücadelesi ölüm özgürlük mülk tüketim mülksüzleşme
Ders kapsamında ve makale yazım sürecinde destek ve yorumlarını benden esirgemeyen kıymetli Ömer Albayrak hocama teşekkürlerimi borç bilirim.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Radio-Television, Philosophy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 30, 2022 |
Submission Date | July 18, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |