İkinci Dünya Savaşı boyunca yaklaşık bir milyon askerin silahaltında bulundurulması devletin para ihtiyacını yükseltmiş, tasarruf yapılabilecek, gelir getirebilecek her ürün sıkı denetim ve kontrol altında tutulmuştur. Bu sayede devletin idamesi sağlanabilmiş, mevcut hal ve geleceğe yönelik kısmi bir güvenlik oluşturulmuş, ama halkın büyük çoğunluğu için oldukça zor ve sıkıntılı bir dönem geçirilmiştir. Bu çalışmada, II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan iktisadi sorunların hükümetlerin Türkiye’de izlediği tarım ve iaşe politikalarına etkileri değerlendirilmiş, uygulamaların sonuçlarının gelecekte oluşan siyasi, sosyal ve iktisadi hayatın şekillenmesindeki yansımaları tartışılmıştır. Dönemin Refik Saydam Hükümeti, iaşe konusu da dahil iktisadi alanlarda müdahaleci ve belirleyici ama tasarrufun öncelendiği bir politika gütmüştür. Şükrü Saraçoğlu Hükümeti ise kısmen müdahaleciliği azaltmış, ama önceki politikaların genel niteliğini değiştirmemiş, hatta bazı hususlarda müdahalecilik uygulamalarını daha da artırmıştır. Büyük bir ordunun hazır tutulabilmesi ve savaş sonrasına tasarrufla çıkılabilmesine karşın, şehirli kesimi nispeten, köylü kesimi ciddi ölçüde sıkıntıya sokan iaşe politikaları, yan etkileri itibariyle haksız kazançlarla küçük bir grubun ticari sermaye birikimi oluşturmasına kolaylık sağlamıştır. Bu grubun iktisadi gücü sosyal ve idari hayata da yansıyarak, 1945 sonrası katı devletçi-tek parti uygulamalarını beslemiş, halkın çoğunluğunun memnuniyetsizliğini arttırmış, halkın daha önceden pek bilinmeyen hukuk, demokrasi, oy hakkı, devlette eşitlik gibi değerlerle ilişkisini güçlendirmiştir. Böylece Türkiye için yeni, geniş halk kesimlerine dayanan siyasal süreç ve örgütlenmelerin zeminini oluşmuştur.
During the Second World War, approximately one million soldiers were kept under arms because of it, the state increased the need for money, every product which can be provide saving brought under strict supervision and control. At this point, the state was able to be managed, a partial security for the present state and future was established, but a very difficult and distressing period was passed for the vast majority of the people. In this study, during the World War II the effects of the living economical problems on government’s agriculture and subsistence policies in Turkey, also the consequences of the implementation of the political, social and economic life in the form of the future of the reflections are discussed. The Government of Refik Saydam carried out a policy that is interventionist and decisive in economic areas, including the issue of subsistence, but for which saving is prioritized. The Government of Şükrü Saraçoğlu, on the other hand, partially reduced interventionism, but did not change the general nature of previous policies and even increased interventionism in some respects. Despite an army of one million people can be kept ready and after the war could be saved, the urban population has made it relatively easy to create a small group of commercial capital accumulation with unfair gains due to side effects of the subsistence politics, which put the peasantry in serious in trouble. Economic power of this group by reflecting the social and administrative life after 1945 have fed the solid statist-single-party applications, have increased the dissatisfaction of the majority of the population, a previously little-known law, democracy, voting rights, has strengthened its relationship with values such as equality in the state, so new to Turkey, has laid the groundwork for political processes and organizations based on large public segments.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | August 29, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 2 Issue: 4 |