Abstract
Kritik hastaları değerlendirmede sistematik yaklaşımın kullanılmaması, akut bakımın yetersiz oluşu,zayıf iletişim ve multidisipliner ekip çalışmasının olmaması, tedavi planlarının yetersiz kullanımı ve hastaya holistik yaklaşımla ilgili yaşanan problemler klinik sonuçları kötüleştirmekte ve ani ölümlere zemin hazırlamaktadır. Ani kardiyak ölüm tüm dünyada ve ülkemizde önemli bir sorunudur. Koroner arter hastalığı, ani kardiyak ölüm açısından en önemli risk faktörüdür ve genellikle altta yatan mekanizma ventriküler fib rilasyona dejenere olan ventriküler taşikardi ataklarıdır. Bu hastalarda yaşam kurtarıcı olan, erken resusi- tasyon ve erken defibrilasyona hızlıca başlanmalıdır. Kardiyopulmoner resüsitasyon sonuçları; sadece resüsitasyon çabalarıyla değil, aynı zamanda müdahale öncesi faktörlerden de (hastaya, ortama, kurtarıcıya ve sisteme ait) etkilenmektedir. Arresten önceki 24 saat içinde fizyolojik parametrelere dayanan erken uyarı skorları ve sistemleri kötüleşen hastayı tanımak ve erken müdahalede bulunmak için önemlidir. Zamanla resüsitasyon kurallarındaki güncellenmeler, resüsitasyon sırasında uygulanan ilaçların hazırlanması, hasta- nın yaşam belirtilerinin izlenmesi gibi kısıtlı görevler için sorumlu tutulan hemşirelerin geleneksel rolle- rinde değişmeye neden olmuştur. Bu yeni rollerin içerisinde en yaygın olarak; acil durumlara hızlı hemşire yanıtı, otomatik eksternal defibrilasyonu kullanma, resüsitasyona karar verme sürecine katılma, kardiyak arrest yanıtı sırasında kullanılan ilaçları bilme ve resüsitasyona tanık olan aileye destek yer almaktadır. Bu derleme; ani kardiyak ölüm için risk faktörlerinin belirlenmesi, kardiyak arrest ve tedavi yaklaşımların tartışılması, tekrarlayan arrestlerden korunmada hasta bakımı ve hasta/aile eğitiminin yer alması açısındant sonrası ölümleri azaltmada yaşam kurtarıcı olan resüsitasyonda, hemşirenin değişen rolleri ve hemşirelik yaklaşımının önemi yer almaktadır.