There is a close relationship between criminal courts and civil courts in the context of the offence of using a bond without value regulated as “any person who uses a bond without value shall be sentenced to a penalty of imprisonment for a term of six months to two years and a judicial fine, upon complaint” in Article 156 of the Turkish Penal Code No. 5237. Within the scope of this study, the effect of the judgments of the civil court on the criminal court, specific to the offence of using a bond without value, was examined. First of all, information was generally given about the prejudicial question and the proportional judgment, and then the bindingness of the decision of the civil court which was deemed to be prejudicial question by the criminal court, was examined. It has been concluded that the decision of the civil court, which is an optional prejudicial question, although it is not mandatory, should bind the criminal court as a rule. Then, various possibilities were evaluated in terms of whether the cases with similar content in the two courts were pending or not. The fact that the decision of the civil court which is an expert in bond trials should be waited in pending cases, is based on the relevant Supreme Court decisions that the proof of the offence of using a bond without value is subject to the proving by deed. It has been concluded that when a civil case is not pending, the criminal court must apply for proportional judgement in accordance with the rule of proving by deed valid in the civil court.
The Offence of Using a Bond without Value Bond Phenemenon of Dud Prejudicial Question Proportional Judgment
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 156. maddesinde “bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir” şeklinde düzenlenen bedelsiz senedi kullanma suçu bağlamında ceza mahkemeleri ile hukuk mahkemeleri arasında sıkı bir irtibat bulunmaktadır. Bu çalışma kapsamında bedelsiz senedi kullanma suçu özelinde hukuk mahkemesi kararlarının ceza mahkemesi üzerindeki etkisi incelenmiştir. Öncelikle bekletici sorun ve nisbi muhakeme hakkında genel olarak bilgi verilmiş ardından ceza mahkemesi tarafından bekletici sorun sayılan hukuk mahkemesi kararının bağlayıcılığı hususu irdelenmiştir. Zorunlu olmadığı halde ihtiyaren bekletici sorun sayılan hukuk mahkemesi kararının ceza mahkemesini kural olarak bağlaması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Ardından iki mahkemede görülen benzer içerikli davaların derdest olup olmaması noktasında çeşitli ihtimaller değerlendirilmiştir. Derdest olan yargılamalarda senet yargılamalarında uzman olan hukuk mahkemesi kararının beklenmesi gerektiği, bedelsiz senedi kullanma suçunun ispatının senetle ispat kuralına tabi olmasına yönelik ilgili Yargıtay kararları ile temellendirilmiştir. Bir hukuk davasının derdest olmaması ihtimalinde ise ceza mahkemesinin hukuk yargısında geçerli senetle ispat kuralı uyarınca nisbi muhakeme yoluna başvurması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | PUBLIC LAW |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |