Depremler sırasında suya doygun kohezyonsuz (veya düşük kohezyonlu) zeminlerde gelişen sıvılaşma olayı etkilediğialanlarda yapısal hasarları arttırarak çok sayıda can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Yeraltı su seviyesininyüzeye yakın olduğu ve depremselliği yüksek bölgelerdeki suya doygun kumlu ve siltli toprak zeminlerin,sıvılaşmaya olan yatkınlığı bilinmektedir. Bununla birlikte, bu tür zeminlerde zeminin sıkılığını da yansıtan standartpenetrasyon testi (SPT) ve/veya konik penetrasyon testi (CPT), makaslama dalgası hızı (Vs) gibi yerinde uygulanandeney verilerinin de girdi olarak kullanıldığı yöntemlerle zeminlerin sıvılaşmaya karşı güvenlik katsayısı (FL) hesaplanabilmektedir.SPT, CPT ve Vs verilerini girdi olarak kullanan bu yöntemler ampirik yaklaşımlar olup, her ampirikyöntemde olduğu gibi artan veri sayısına bağlı olarak bu yöntemler de gelişmeye açıktırlar. Bu ampirik yaklaşımlarınşekillendirilmesinde kullanılan veriler sıvılaşmaya duyarlı alanlarda meydana gelen depremler sonucunda eldeedildikleri için, yapay olarak üretilmeleri zor olup, bu nedenle verilerin bilimsel değerleri de oldukça yüksektir. SPT,CPT ve Vs verilerinin girdi olarak kullanıldığı üç yöntemde de sıvılaşmanın varlığı ile yokluğu arasındaki sınır eğrilerimevcut gerçek verilere uydurularak çizilmiş olup, analizlerde kullanılmak üzere bazı eşitliklerle tanımlanmışlardır.Diğer bir ifadeyle, bu eğrisel sınırların çizilmesinde analitik (veya bir hesabı dikkate alan) yaklaşımdan ziyade veriyedayalı uzmanların görüşleri kullanılmıştır.Bu çalışma kapsamında, 1999 yılında Tayvan’daki Chi-Chi depremi sonrasında CPT deneylerinin de yapıldığı, sıvılaşmagözlenen ve gözlenmeyen sahalara ait olan ve Ku vd. (2004) tarafından raporlanan veri tabanı kullanılmıştır.Robertson ve Wride (1998) tarafından önerilen CPT tabanlı yaklaşımdaki normalize edilmiş konik uç direnci (qc1N)ve çevrimsel gerilim oranı (CSR7.5) girdi parametreleri olarak kullanılırken, sıvılaşmanın varlık (1) ve yokluk (0) bilgisiise çıktı olarak kullanılmıştır. qc1N ve CSR7.5 girdilerine bağlı olarak sıvılaşmanın varlığı (1) veya yokluğu (0) bilgisineanalitik olarak ulaşmak için son yıllarda yerbilimleri alanında da başarıyla uygulanan yapay sinir ağı (Artificial NeuralNetwork, ANN) öğrenme yöntemi kullanılmıştır. Öğrenme aşamasının devamında ise CPT tabanlı abaktaki qc1N veCSR7.5 değerlerinin olası kombinasyonları ANN modelinde girdi parametresi olarak kullanılarak 1 ile 0 arasında çıktıolarak elde edilen sıvılaşma varlığı veya yokluğuna yatkınlık değerleri ile hesaplanmıştır. Öğrenme sonrasında ANNmodeliyle tüm abağı kapsayarak üretilen veri seti kullanılarak CPT tabanlı sıvılaşma değerlendirme abağı geliştirilmiştir.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 23, 2015 |
Submission Date | December 23, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 |