Abstract
Alp-Himalaya orojenik kuşağı içinde yer alan Türkiye, ofiyolitik kaya topluluklarının oldukça geniş alanlar kapladığı bir ülkedir.
Tetis Okyanusu’na ait okyanusal kabuk dilimlerinin kıtasal kabuk üzerine bindirmeleri sonucunda, Kuzey Anadolu ve Toroslar’da
geniş alanlar kaplayan ofiyolitik naplar, Geç Kretase-Geç Eosen zaman aralığı içinde bu günkü konumlarına yerleşmişlerdir. GBAnadolu’da
yaygın olarak gözlenen Burdur-Yeşilova ofiyolitleri, egemen olarak dunit, peridotit, gabro ve diyabaz bileşenleri ile
bunlara eşlik eden tabakalı çört ve radyolaritlerden oluşmaktadır. Dunitik bileşimli peridoditlerin içerisinde çok sayıda masif ve
saçılımlı kromit içeren cevher yatakları yer almaktadır.
Çamköy yöresindeki plaser özelliği oluşturabilecek sedimanlar, Yeşilova bölgesindeki ofiyolitlerden türeyen kırıntılı tortulların,
akarsular tarafından güneye doğru taşınıp, Acıpayam Grabeni kenarında depolanmaları sonucu oluşmuşlardır. Egemen olarak
kromit, vanadyumlu manyetit ve ilmenit gibi ağır mineraller içermektedirler.
Bu çalışmanın amacı, ekonomik anlamda önemli bir yere sahip olan Çamköy sedimanlarının ağır mineral içeriği açısından ayrıntılı
olarak incelenmesi, kromit ve ağır mineral plaserler potansiyeline ilişkin ön sonuçlarının ortaya konulmasıdır. Bu amaç doğrultusunda
saha gözlemlerinin yanısıra, konsantre plaser cevherin, kimyasal ve mineralojik (XRD) analizleri yapılmıştır. Gerçekleştirilen
çalışmalara göre yöredeki plaserlerin egemen olarak kromit, vanadyumlu magnetit ve ilmenitten oluşan ağır mineral bileşenlerinden
oluştuğu saptanmıştır.
Kimyasal analiz sonuçları göre, plaserlerden, sallantılı masa kullanılarak elde edilen konsantre cevherin, % 22-27 Cr2O3; %
3-3.5 TiO2 ve % 0.3 mertebesinde V2O5 içerdiği saptanmıştır. Bölgede 12 milyon tona ulaşan oldukça büyük bir plaser kromit
rezervine ek olarak, buna eşlik eden önemli titanomanyetit ve ilmenit potansiyelinin varlığı da, bu çalışmada ortaya konmuştur.
Bu sonuçlara göre; yeni zenginleştirme yöntemleri geliştirildiği taktirde, Çamköy yöresindeki ofiyolitlerden türeyen plaserlerden,
ekonomik sayılabilecek tenöre sahip cevher üretilebileceği düşünülmektedir.