This article examines the emergence of police stations as an architectural and institutional
novelty that reflected the modernization and centralization of the Ottoman Empire during
the nineteenth century. At the heart of this paper lies the Topkapı Palace, the traditional
residence of the Ottoman dynasty, which was abandoned by the imperial family in the
nineteenth century and then took on new meanings and functions. The symbolic, religious,
political, and historical significance of the Topkapı Palace endured and new buildings and
institutions were established within the precincts of the royal complex. Numerous police
stations were also erected in the Topkapı Palace from the reign of Mahmud II (1808-1839)
onwards, which manifested the visibility and authority of the ruler and emphasized the
changing military character of the state. Under the rule of Abdülhamid II (1876-1909) the
number of police stations within the royal complex amounted to ten, which underlines the
importance attributed to the symbolic and physical protection of the Topkapı Palace. This
article explores the ideological, urban, and architectural implications of these police stations,
which reflected the public control mechanisms of the regime. Some of the police stations built
during the reign of Abdülhamid II at strategic points of the Seraglio were later demolished
without any reliable documentation, and this article brings together textual, visual, and
architectural information on the emergence and destruction of these ‘lost’ police stations.
Bu çalışma, Osmanlı İmparatorluğu’nda polis kuvvetlerinin kurulmasına paralel olarak, yeni bir
yapı türü ve bir kontrol aygıtı olarak ortaya çıkan “karakol” yapılarını merkeze alır. On dokuzuncu
yüzyılın askeri ve idari reformların bir yansıması olarak ele alınan karakollar, modernleşen
devlet mekanizmalarının araçları olmalarının yanında, meşruiyet krizi yaşamakta olan son
dönem padişahlarının da tebaaları üzerindeki otorite ve kontrolünü pekiştiren mimari ve
görsel elemanlar olarak incelenmektedir. Bu makale, on dokuzuncu yüzyılda imparatorluğun
yönetim merkezi ve hanedan ailesinin yerleşkesi olmaktan çıkarak, yeni anlamlar ve işlevler
kazanan Topkapı Sarayı’na odaklanmakta ve II. Mahmud’dan (1808-1839) II. Abdülhamid (1876-
1909) döneminin sonuna kadar kadim sarayda inşa edilen on karakolun kapsamlı bir analizini
sunmaktadır. Bu karakolların zaman içinde değişen mimari morfolojileri, dönemin başat
ideolojisini ve mimari dilini yansıtmakta; bunun yanı sıra iktidarını sultanın görünürlüğü ve
temsiliyeti üzerinden kurgulayan Osmanlı görsel ideolojisinin değişimini de göstermektedir.
Ancak, Sarayburnu’nun en görünür noktalarına inşa edilen ve sultanın mutlak otoritesinin ve
görünmez gözünün sembolü olan birtakım karakollar daha sonraki dönemlerde belgelenmeden
yıkılmış, toplumsal hafızadan silinmiştir. Bu makale, Topkapı Sarayı’ndaki karakolların izini, arşiv
belgeleri, kartpostallar, fotoğraflar, gravürler ve gazetelerden derlenen bilgiler üzerinden sürer.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2019 |
Submission Date | August 5, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |