This article investigates the debates on the future of Istanbul and the Straits within the British Government during the Paris Peace Conference. Analysing correspondence of British diplomats among themselves, with the Heads of State, with British delegates at Paris, and reports of the intercourse with the US officers at Washington, the article focuses on the beginning of the early debates on the future of the Ottoman Empire following the First World War. This early phase of the Paris Peace Conference, when the nationalist struggle in Anatolia did not yet exist, when the British Forces did not yet formally occupy the Ottoman capital, when the Greek Navy did not yet land its troops in Smyrna, witnessed various proposals on the fate of the former Ottoman lands, one of which was an American Mandate for Türkiye and Armenia. Even though the British Government used to regard the Americans as uninformed in case of the former Ottoman lands, the latter proved otherwise. The US diplomats had been criticizing the British Policy following the war, claiming that the aim of the British Government was to secure the routes to India and newly acquired Afghanistan and constitute a colonial regime in the former Ottoman lands. The aims of this article are to reveal that the US was far from being dependent on the British guidance in foreign affairs following the war and the Americans had already established an active network in the port cities, the Central Anatolia, and the Eastern Anatolia and tried to benefit from the hatred of Britain in the region. In this regard, the article tries to underline the contradiction between the policies of Britain, which tried to reactivate Düyun-ı Umumiye (The Ottoman Public Debt Administration) immediately after the war and the US, which organized trading agencies in the southern ports of the Black Sea. In general, this article suggests the contradiction following the proposal for an American Mandate in Türkiye and Armenia by the British Government as a case study for the interwar period during which the British Empire was about to be replaced by the US as a global economic and diplomatic power.
American Mandate for Türkiye Lloyd George Paris Peace Conference The League of Nations Woodrow Wilson
Bu makale, Birinci Dünya Savaşı sonrasında düzenlenen Paris Barış Görüşmeleri sürecinde İngiliz hükûmetinin İstanbul, Boğazlar ve Doğu Anadolu’yu birlikte ya da ayrı ayrı birer manda yönetimi idaresine dönüştürme ve bu yeni idarenin sorumluluğunu Amerika Birleşik Devletleri’ne yükleme planını incelemektedir. İngiliz diplomatların birbirleri arasında, Londra ile, Paris’te bulunan İngiliz delegeler ile ve Washington’da görüştükleri Amerikalı yetkililer ile yaptıkları yazışma kayıtlarını inceleyen makale Osmanlı Devleti’nin geleceğine dair tartışmaların başladığı görüşmelerin ilk dönemine odaklanmaktadır. Henüz Anadolu’da Millî Mücadele’nin başlamadığı, İstanbul’da resmî olarak İngiliz Ordusu tarafından yönetimin ele geçirilmediği, Yunan Donanması’nın İngiltere desteğiyle İzmir’i işgale başlamadığı, Osmanlı topraklarının geleceğinin belirsiz olduğu bu dönemde diplomatların üzerinde anlaşamadıkları birçok tasarı mevcuttur. Bölgede kurulacak bir Amerikan Mandası önerisi üzerine de geniş çaplı bir tartışma yürütülmüş ve bunun sonuçları ile ilgili bir uzlaşma sağlanmamıştır. Üzerinde mutabakat oluşan tek sonuç, Amerikalıların bölge ile ilgili konularda yeterince tecrübe ve bilgi sahibi olmamasıdır. Ne var ki Amerikalıların bakış açısından durum oldukça farklıdır. Amerikalı diplomatlar, İngiltere’nin bölgede alışkın oldukları sömürge düzenini tesis etmeye ve burada kuracakları hâkimiyet yoluyla Hindistan ve yeni ele geçirdikleri Afganistan yolunu açık tutmaya çalıştıklarını iddia etmektedirler. Bu makale; Birinci Dünya Savaşı sonrasında Amerikalıların dış politikada İngiltere’nin rehberliğine artık ihtiyaç duymadığını; Amerikalıların bir süredir yardım kuruluşları, misyonerler, ticari acenteler yoluyla bölgenin en önemli liman kentlerinde nüfuz alanı yaratmış olduğunu ve bunun siyaseten desteklendiğini; İngiliz diplomatların düşüncesinin aksine Amerikalıların özellikle kıyı kentleri, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da etkin bir şebeke kurduğunu ve bölgede artan İngiliz karşıtlığından faydalanmaya çalıştığını ortaya koymaktır. Bu çerçeve etrafında makale, İngiltere’nin savaşın hemen sonrasında Duyun-ı Umumiye’yi tekrar kurmak için harekete geçmesi ile Amerikalıların Karadeniz kentlerinde ticari temsilcilikler oluşturması arasındaki ayrıma dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Genel olarak makale, Britanya İmparatorluğu’nun yerini iktisadi ve siyasi olarak ABD’nin almaya başladığı iki dünya savaşı arasındaki döneme ait bir örnek vaka olarak Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiliz hükûmeti tarafından Anadolu’da kurulması planlanan bir Amerikan Mandası ve sonrasında İngiltere ve ABD arasında yaşanan ayrışma sürecini incelemektedir.
Amerikan Mandası Lloyd George Milletler Cemiyeti Paris Barış Konferansı Woodrow Wilson
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 40 Sayı: 110 |