Diplomacy, which aims to resolve intergovernmental issues through peaceful means and methods, is not just an instrument of political, economic, military, and socio-cultural interaction between relevant states, but also the art of seeking, finding, and mitigating solutions to issues arising in foreign policy through negotiations. Summit diplomacy, one of the types of diplomacy, emerged as the ultimate destination in this art, particularly during the Cold War era when even the slightest move could upset political balances. It became a prominent venue for states to visit during this period, characterized by the division of the world into Eastern and Western blocs. Shaped mainly by visits at the level of heads of state or government and ministers, this diplomacy also manifested itself during the Cold War era, when the Soviet Union’s perceived influence and foreseeable hegemony in the Balkans were significant. The Soviet Union’s attempts to establish its sovereignty system in the region, which was not embraced by countries like Türkiye and Greece that did not adopt the said system, as well as countries like Yugoslavia that applied communism but did not want to be subjugated, caused considerable concern. Driven by this sense of insecurity, the relevant states sought regional cooperation and alliance agreements through diplomacy as a means of finding a compromise to maintain their existence. These initiatives, aimed at sending a deterrent message by acting together against the threatening state/states, were initiated through visits between the relevant states and eventually escalated to the highest level in the eyes of heads of state such as Greek King Paul I, Turkish President Celal Bayar, and President Tito of the Federal Democratic Republic of Yugoslavia, resulting in treaties such as the Balkan Pact and subsequently the Balkan Alliance.
In the study, which aims to emphasize the importance of high-level diplomacy by bringing to light more of these summit visits, which ended with the signing of the Balkan Pact and the Balkan Alliance, the Archives of the Turkish Grand National Assembly and the Prime Ministry, newspapers covering the period and other relevant sources of literature were used.
Devletler arası sorunları barışçıl yollar ve yöntemler vasıtasıyla çözmeyi hedefleyen diplomasi, ilgili devletler arasında siyasi, ekonomik, askerî, sosyokültürel bir etkileşim aracı olmasından öte dış politikada meydana gelen meselelere müzakereler yolu ile çareler arama bulma ve bertaraf etme sanatıdır. Diplomasi çeşitlerinden biri olan ve II. Dünya Savaşı sonrasında sık sık kullanılmaya başlanılan zirve diplomasisi de bu sanatta gelinen son duraktır. Diplomasi sanatında gelinen bu son nokta, bilhassa siyasi dengelerin en ufak bir hamle ile alt üst olduğu Soğuk Savaş Dönemi’nde devletlerin en fazla ziyaret ettiği bir uğrak yeri olmuştur. Genellikle devlet veya hükûmet başkanı ve yahut bakanları seviyesinde gerçekleşen ziyaretlerle şekillenen bu diplomasi, Dünyanın Doğu ve Batı olarak iki kutba ayrıldığı Soğuk Savaş Dönemi’nde Sovyetlerin, Balkanlardaki hissedilen nüfuzu ve tahmin edilebilen hegemonyası esnasında da kendini göstermiştir. Sovyetlerin, söz konusu coğrafyada tesis etmeye çalıştığı hükümranlık sistemini benimsemeyen Türkiye ve Yunanistan gibi ülkeler ile Komünizmi uygulayan; lakin boyunduruk altına girmek istemeyen Yugoslavya gibi ülkeleri son derece tedirgin etmiştir. Bu güvensizlik hissinin yarattığı itekleyici güçten hareket eden ilgili devletler varlıklarını devam ettirebilmek için bir uzlaşı yolu olan diplomasi yöntemine başvurarak bölgesel iş birliği ve ittifak antlaşmaları arayışına girmişlerdir. Tehdit unsuru oluşturan devlete/devletlere karşı birlikte hareket ederek gözdağı vermeyi amaçlayan bu girişimlerin temeli taraf devletler arasında gerçekleşen ziyaretler ile atılmış ve ilerleyen günlerde Yunan Kralı I. Paul, Türkiye Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Yugoslavya Federal Demokratik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Josip Broz Tito (Yosip Broz Tito) gibi devlet başkanları nazarında en üst zirveye taşınarak Balkan Paktı ve sonrasında ise Balkan İttifakı gibi antlaşmaların imza edilmesi ile sonuçlanmıştır.
Balkan Paktı ve Balkan İttifakının imzalanması ile son bulan bu zirve ziyaretlerini daha fazla gün yüzüne çıkararak üst düzey diplomasinin önemini vurgulamayı hedefleyen çalışmada; TBMM ve Başbakanlık Cumhuriyet Arşivlerinden, dönemi ihtiva eden gazetelerden ve literatüre ait diğer kaynaklardan istifade edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 40 Sayı: 110 |