Çalışmada 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar hüküm süren Osmanlı Devleti’nde
din-devlet ilişkileri; laiklik, sekülerizm, teokrasi, din devleti gibi 18. ve 19. yüzyıllarda
Avrupa’da doğan kavramlarla sınıflandırılmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda
Osmanlı Devleti’nin laik bir devlet mi, seküler bir devlet mi, teokratik bir devlet mi,
yoksa bir din devleti mi olduğu sorusunun cevabı aranmıştır. Osmanlı Devleti’nde
inanç özgürlüğünün tanınıp tanınmadığı, tanınıyorsa hangi boyutlarıyla tanındığı
ortaya konulmuş ve aynı dönemde Avrupa devletlerindeki din-devlet ilişkisi ile
inanç özgürlüğü üzerinde durularak bir karşılaştırma yapılmıştır.
Bu çerçevede çalışmada, Osmanlı Devleti’nin meşruiyet kaynağını dinde bulmasına
ve hukuk kurallarının oluşumuna dikkat çekilerek, laik bir devlet olmadığı;
müslüman ve gayrimüslimlere yaklaşım farklılıklarına dikkat çekilerek seküler bir
devlet olmadığı; dinin devlete hakim değil, devletin kontrolünde olmasına dikkat
çekilerek teokratik bir devlet olmadığı sonuçlarına varılmıştır. Osmanlı Devleti’nde
din ve vicdan özgürlüğünün ne ölçüde tanındığı bakımından yapılan değerlendirmede,
vicdan özgürlüğünün müslümanlara kıyasla gayrimüslimlere daha geniş
kapsamda tanındığı; inancını açıklama özgürlüğünün ise gayrimüslimlere kıyasla
müslümanlara daha geniş kapsamda tanındığı sonucuna varılmıştır. Son olarak
çalışmada Osmanlı Devleti’nde din-devlet ilişkilerinin, din devleti ve daha özelde
İslam devleti sistemine yakın olduğu tespitlerine yer verilmiş; bu tespit, Osmanlı
Devleti’nin İslam hukukuyla iç içe geçmiş devlet anlayışını ortaya koyan kural ve
uygulamalarla desteklenmiştir
In the study, we have tried to classify the relations between religion and state in the
Ottoman State which has reigned from the 13th until the 20th century by using
concepts which have originated in Europe during the 18th and 19th centuries such
as laicism, secularism, theocracy, non-secular state. In this framework, we have
searched the answer of the question whether the Ottoman State was a laic state, a
secular state, a theocratic state or a non-secular state. We have put forward whether
freedom of belief was allowed in the Ottoman State, if yes, in which dimensions
it was allowed and have made a comparison by putting emphasis on the relations
between religion and state and the freedom of belief during the same period in
European states.
In this context, in the study we have reached the conclusions that the Ottoman State
was not a laic state by drawing attention to the formation of law rules and to the
fact that it found the source of its legitimacy in religion; that it was not a secular
state by drawing attention to the differences in the approach to muslims and nonmuslims;
that it was not a theocratic state by drawing attention to the fact that
religion did not govern the state and that it was controlled by the state. As to the
evaluation regarding to which extent the freedom of religion and belief was allowed
in the Ottoman State, we have concluded that the freedom of belief was allowed to
a greater extent to non-muslims compared to muslims while the freedom to declare
faith was allowed to a greater extent to muslims compared to non-muslims. Finally,
in the study we have given place to the finding that the relations between religion
and state were closer to the non-secular state system in the Ottoman State and more
specifically to the Islamic state system and have supported this finding by drawing
attention to the rules and practices that put forward the state approach of the Ottoman
State which had become interpenetrated with the Islamic law
theocracy non-secular state laicism secularism. Ottoman State
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Diğer ID | JA87ZV45TU |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 3 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.