Constitutionalism is a set of principles and institutions that fulfill the function of guaranteeing rights and freedoms. The Constitution is the highest level legal document that embodies the principles and fictions here. In this respect, constitutionalization represents an area where the progressive rights doctrine takes action. In this respect, constitutionalization makes strong transnational normative claims regarding the rights paradigm of constitutionalism. This also provides an important justification for the functioning of supranational structures and institutions. Therefore, it is an increasingly important reality that constitutionalization chooses a structuring-oriented founding goal and searches for possible collaborative areas to achieve this. Indeed, the emergence of constitutional norms beyond the national points to a new process of changing the identity of the traditional understanding of the state and the status quo of other international actors and limiting themselves normatively. As such, it is seen that constitutional norms developed for the benefit of governance standards of global communities provide the necessary legal consistency and can realize the global rule of law and democratic pluralism. Our study aims to address all these considerations.
Constitution Constitutionalism Constitutionalization Rights and Freedoms Democracy
Anayasacılık hak ve özgürlüklerin garanti edici fonksiyonunu ifa ettiği ilkeler ve kurumlar manzumesidir. Anayasa buradaki ilke ve kurguların somutlaştığı en üst düzeydeki hukuki belgelerdir. Bu doğrultuda anayasalaşma, ilerici haklar doktrinin harekete geçtiği bir alanı ifade etmektedir. Bu yönüyle anayasalaşma, anayasacılığın haklar paradigması ile ilgili ulus ötesi güçlü normatif iddialarda bulunmaktadır. Bu aynı zamanda ulusal üstü yapı ve kurumların işleyişine ilişkin önemli bir gerekçelendirme sunmaktadır. Dolayısıyla anayasalaşmanın yapılandırma eksenli kurucu bir hedef seçtiği ve bunu gerçekleştirmek için muhtemel işbirlikçi alanları aradığı giderek önem kazanan bir gerçekliktir. Gerçekten de ulusalın ötesinde anayasal normların doğuşu, geleneksel devlet anlayışını ve diğer uluslararası aktörün sahip olduğu statükoya dair kimlik değiştirme ve normatif olarak kendini sınırlamayla beliren yeni bir sürece işaret etmektedir. Böyle olunca, küresel toplulukların yönetişim standartları yararına gelişen anayasal normların, bunlara dair gerekli hukuki tutarlılığı sağladığı ve küresel hukuk devleti ve demokratik çoğulculuğu gerçekleştirebileceği görülmektedir. Çalışmamız tüm bu mülahazalar ekseninde anayasacılık anlayışının uluslararası hukuk bakımından da paradigma olarak ele alınmasını gaye edinmektedir.
Anayasa Anayasacılık Anayasalaşma Haklar ve Özgürlükler Demokrasi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Anayasa Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 83 Sayı: 1 |
Ankara Barosu Dergisi Chicago atıf sistemini benimsemektedir.