Sosyal bilimler felsefesinde 20.yüzyılda yaşanan gelişmeler, sosyal bilimlerin diğer tüm alanlarında olduğu gibi örgüt kuramı yazınındaki hakim bakış açılarının tartışılmasına ve örgüt kuramı yazının kendisinin eleştirilmesine sebep olmuştur. Özellikle 1970'lerin sonu ile başlayan yazınındaki çeşitlenme ve akademik bütünlükten yoksunluk örgüt kuramının kapsamı üzerine birçok tartışmaların da ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu çalışmada örgüt kuramının kapsamı Eleştirel Kuram ve Postmodern düşünce temelinde ele alınarak, yazındaki hakim düşünce ve onun örgütlere bakış açısı sorgulanacaktır. Bu doğrultuda, çalışmada mevcut örgütler ve bu örgütler içinde şekillenen insana odaklanan hakim bakış açısının tersine, insanın örgütlenmesine ve bunun sonucu ortaya çıkan doğal örgüt yapılarına Türkiye ölçeğinde odaklanılacaktır. Türkiyede 1950li yıllarda başlayan sanayileşme dönemine kadar halkın önemli bir kısmı kırsal alanda yaşamış, kırdaki toplumsal hayat örüntüleriyle ve yüz yüze ilişkilenme biçimleri geliştirmiştir. Fiziksel ve toplumsal yapısı hazırlanmadan hızlıca kentleşmenin gerçekleştiği de göz önüne alındığında kırsal pratiklerin, örgütlenme biçimleri ve ilişkilerinin kentte var olan örgüt biçimlerini değiştirmesi ve yeni örgütler ortaya çıkarması kaçınılmazdır. Bu çalışma kırdan göçün Türkiyedeki kentsel hayattaki örgütlenmeler ve yapılar üzerindeki etkisini tartışmakta ve bu bağlamda Türkiyede gerek kar amaçlı gerek kar amacı gütmeyen örgütlerin bu kırsal ilişkilere ve kırdan kente göç sürecindeki toplumsal değişimlere bakılmadan anlaşılmasının mümkün olmayacağını öne sürmektedir.
Örgüt Kuramı Eleştirel Kuram Postmodern Düşünce Doğal Örgütlenmeler Hemşehri Dermekleri
Similar to the other fields in social sciences, the ongoing discussions on philosophy of social sciences during 20th century have resulted for the dominant perspectives in organization theory literature to be argued. Especially, the diversity in the literature and the lack of academic unity starting with the end of 1970's, have led the flourish of discussions on the scope of organization theory itself. In this study, the scope of organization theory literature has been analyzed with the basis of Critical Theory and Postmodern Thought; and dominant paradigms in the literature and its perspective on organizations have been criticized. Therefore, this study aims to focus on the organizing activity of human and the natural organizational forms resulting from this activity in the context of Turkey, in contrast to the dominant paradigm in the literature and its view to the organizations by generally concentrate on the economic organizations and their functioning. Until the industrialization period starting with 1950's in Turkey, the vast majority of society had been living in the countryside areas, been involved in countryside living patterns and developed face-to-face relationship forms. By putting in to consideration of instant migration of vast majority to urban areas by not preparing the physical and social infrastructure, it had been inescapable that rural practices of organizing and communicating forms had affected and changed the existing organizational forms in the cities and created new forms of organizations. This study has discussed the impact of the migration from rural to urban areas over the organizing practices and organizational forms in urban life in Turkey. Within this context, the study has asserted that it is impossible to understand the organizations, both profit-oriented and nonprofit-oriented, without looking at the rural patterns and the social changes occurred during the process of migration in Turkey.
Diğer ID | JA49DC78YR |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 50 |