One of
the discussed issues of semantics is “meaning of sameness”. The “meaning of sameness” is semantically termed
“synonymy”. In semantic environment, there are many opinions and discussions on
this subject. There are two sides to the discussions: Those who accept the
existence of the “synonymy” situation on the one hand and those who do not.
The problem of whether there is synonymy brings with
the problem of term in Turkish semantics. There are many nomenclatures such as
“eş anlamlılık, yakın anlamlılık, anlamdaşlık, sinonim (Turkish equivalents
of “synonym”)”. This variety of naming
leads to confusion in Turkish semantics. The starting point of this work is the
confusion of this term.
It is
not possible for two or more linguistic forms have the same meaning in a natural language, without
any distinction between them, as concurrent. When opinions and discussions
about the issue are taken into consideration and evaluated, it is seen that two
or more lingusitic forms can not have the same meaning. In this study, when the
problems related to meaning such as semantic difference, context,
interchangeability (salva veritate),
etymology (the issue of native words and foreign words), lexical meaning,
spoken language (language speakers), emotive and cognitive meaning are
evaluated, it has been deemed appropriate to approach synonym as a meaning
closeness. For this reason, the term "close meaning" has been
preferred. Additionally, the close meaning is not limited to words only. This
study is not limited to lexicology because the meaning closeness can be seen
between every meaningful unit in the language.
The
purpose of this study is to evaluate the opinions and discussions about
synonymy as a whole and try to bring a new perspevtive to the issues.
Anlambilimin
tartışmalı konularından biri “anlam aynılığı” konusudur. Anlamın aynılığı
konusu anlambilimde “eş anlamlılık/eşanlamlılık (synonymy)” adı ile ele
alınmaktadır. Anlambilim çevresinde konu ile ilgili pek çok görüş ve tartışma
bulunmaktadır. Tartışmalar iki karşıt görüş üzerinde şekillenmektedir: Bir
dilde “eş anlamlılık” durumunun varlığını kabul edenler ve etmeyenler.
Konunun
var olup olmadığı sorunu, Türk anlambiliminde terim sorununu da beraberinde getirmektedir.
“Eş anlamlılık, yakın anlamlılık, anlamdaşlık, sinonim” gibi pek çok adlandırma
bulunmaktadır. Bu adlandırma çeşitliliği Türk anlambiliminde karışıklığa yol
açmaktadır. Bu çalışmanın çıkış noktasını da bu terim karmaşası oluşturmuştur.
Doğal
bir dilde, eşsüremli olarak, aralarında hiçbir ayrım olmaksızın iki veya daha
fazla dilsel formun aynı anlamı ifade etmesi mümkün değildir. Konuya dair görüş
ve tartışmalar da göz önünde bulundurulup değerlendirildiğinde, doğal bir dilde
iki veya daha fazla dilsel ifadenin aynı anlamı taşıyamayacağı görülmektedir.
Bu çalışmada anlamsal farklılık, bağlam,
yer değiştirilebilirlik ilkesi, köken dil, sözlüksel değer, konuşma dili (dil
konuşuru), anlamın duygusal ve bilişsel boyutu gibi anlama ilişkin sorunlar değerlendirildiğinde
eş anlamlılık olgusuna anlam yakınlığı şeklinde yaklaşılması uygun görülmüştür.
Bu nedenle “yakın anlamlılık” terimi tercih edilmiştir. Ayrıca, anlam
yakınlığı sadece sözcüklerle sınırlı değildir. Dilde anlamlı her birim arasında
anlam yakınlığı görülebileceği için bu çalışma sözcükbilimi ile
sınırlandırılmamıştır.
Bu
çalışmanın amacı, eş anlamlılık olgusu ile ilgili görüş ve tartışmaları bir
bütün halinde değerlendirmek ve konuya yeni bir bakış açısı getirmeye
çalışmaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 2 |