Introduction and Aim: Domestic violence, and especially spouse/partner violence, is one of the most important social problems that remain current despite all efforts. Women who are exposed to domestic violence suffer both psychologically and physically, and this is important in determining the severity of injury in forensic reports. In our study; it is aimed to emphasize the nature of the trauma findings that justify the report result of the cases who applied to the Muğla Training and Research Hospital Forensic Medicine Polyclinic for a report
due to co-violence and were reported not to be light enough to be relieved by simple medical intervention.
Method: For this research, the cases for which a report was prepared at the Forensic Medicine Polyclinic of Muğla Training and Research Hospital, from June 2014 to the end of 2022; cases for which reports were issued due to intimate partner violence were selected, and the selected reports were evaluated in terms of the determined trauma severity. In cases where the severity of the injury is reported to be not light enough to be resolved with simple medical intervention, the trauma findings that justify the report conclusion, if the justification is psychological findings, the number of applications due to intimate partner violence in these cases, whether there is a history of repeated violence, the psychological diagnosis made, the time of making the psychological diagnosis and the specialty of the diagnosing physician was recorded in a statistical database. Physicians making the diagnosis; diagnostic times were evaluated in two groups as forensic medicine and psychiatry specialists, and diagnosis times were evaluated in three groups: within 1-3 days, between the 4th day and 1 month, and more than one month later. Statistically, frequency, percentage and chi-square analyzes were performed.
Results: From June 2014 to the end of 2022 in Muğla Training and Research Hospital Forensic Medicine Polyclinic, 746 (5,0%) of 14820 reports prepared in the polyclinic were due to partner violence. In 77,7% of the cases, the severity of the injury was light enough to be remedied with simple medical intervention, in 20,7% it was not light enough to be remedied by simple medical intervention, and it was life-threatening in 1,6%. In the reports prepared, a statistical difference was found according to the years in terms of the determined injury severity. In 53,2% of the cases whose trauma severity could not be cured with a simple medical intervention, the reason for the injury not being so mild that it could be remedied with a simple medical intervention was physical findings, while in 46,8% of the cases there were psychological findings, among all the cases of spousal violence, the injury due to mental symptoms could not be treated with a simple medical intervention. It was observed that the rate of cases that were decided not to be mild enough to be eliminated was 9,8%.
Conclusion: Domestic violence and interpersonal violence should be interpreted differently by the courts when interpreting the psychiatric evaluation findings reflected in the forensic reports. The fact that cases of domestic violence are chronic and repetitive should be taken into account. It was concluded that it would be beneficial for specialists who perform psychiatric evaluation during the forensic reporting phase to consider whether the applicants have a history of repeated violence, the time of application and evaluation, and the DSM-5 diagnostic criteria in terms of evaluation and diagnosis.
Domestic Violence Spouse Violence Forensic Reporting Psychic Trauma.
Giriş ve Amaç: Ev içi şiddet ve özellikle eş/partner şiddeti, tüm çabalara rağmen güncelliğini koruyan toplumsal sorunların en önemlilerindendir. Ev içi şiddete maruz kalan kadınlar hem ruhsal hem de fiziksel anlamda zarar görmekte, bu durum adli raporlamalarda yaralanma ağırlığının belirlenmesinde önem arz etmektedir. Çalışmamızda; Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Polikliniği’ne eş şiddeti nedeniyle rapor düzenlenmesi için başvuran ve rapor düzenlenen olgularda, yaralanma ağırlığının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede hafif olmadığı rapor edilenlerin rapor sonucuna gerekçe oluşturan travma bulgularının niteliğine vurgu yapılması amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu araştırma için Muğla Eğitim Araştırma Hastanesi Adli Tıp Polikliniğinde, 2014 yılı haziran ayından 2022 yılı sonuna kadar rapor düzenlenen olgulardan; eş şiddeti nedeniyle rapor düzenlenen olgular seçilmiş, seçilen raporlar belirlenen travma ağırlığı açısından değerlendirilmiştir. Yaralanma ağırlığının, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede hafif olmadığı rapor edilen olgularda, rapor sonucuna gerekçe oluşturan travma bulguları, eğer gerekçesi ruhsal bulgular ise bu olgularda eş şiddeti nedeniyle başvuru sayısı, tekrarlı şiddet öyküsü olup olmadığı, konulan ruhsal tanı, ruhsal tanının konulma zamanı ve tanı koyan hekimin uzmanlık alanı bir istatistik veri tabanına kaydedilmiştir. Tanı koyan hekimler; adli tıp ve psikiyatri uzmanı olarak iki grupta, tanı koyma süreleri 1-3 gün içinde, 4. gün ile 1 ay arasında, bir aydan daha sonra olarak üç grupta değerlendirilmiştir. İstatistiksel olarak frekans, yüzde ve ki-kare analizleri yapılmıştır.
Bulgular: Muğla Eğitim Araştırma Hastanesi Adli Tıp Polikliniğinde 2014 yılı haziran ayından 2022 yılı sonuna kadar, poliklinikte düzenlenen 14820 rapordan 746’sı (%5,0) eş şiddeti nedeniyle düzenlemiştir. Olguların %77,7’sinde yaralanma ağırlığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede hafif olduğu, %20,7’sinde basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede hafif olmadığı, %1,6’sında ise yaşamsal tehlike oluşturduğu görülmüştür. Düzenlenen raporlarda, belirlenen yaralanma ağırlığı açısından yıllara göre istatistiksel bir farklılık saptanmıştır. Travma ağırlığı “basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek” olan olguların %53,2’sinde yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede hafif olmama gerekçesi fiziksel bulgular iken, %46,8’inde ruhsal bulgular olduğu, tüm eş şiddeti olguları içinde ruhsal bulgular nedeniyle yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede hafif olmadığına karar verilen olgu oranının %9,8 olduğu görülmüştür.
Sonuç: Mahkemelerce, adli raporlara yansıyan ruhsal değerlendirme bulguları yorumlanırken, ev içi şiddet ile kişiler arası şiddetin farklı yorumlanması gerekmektedir. Ev içi şiddet olgularının süreğen ve tekrarlı olması hususu göz önüne alınmalıdır. Adli raporlama aşamasında ruhsal değerlendirme yapan uzmanların da değerlendirme ve tanı koyma açısından, başvuranların tekrarlı şiddet öyküsünün olup olmadığı, başvuru ve değerlendirme zamanı ve DSM-5 tanı kriterlerini dikkate almaları gerektiğinin yararlı olacağı sonucuna varılmıştır.
Protokol No : 230071 Karar No : 78 Araştırma Yürütücüsü Araştırma Görevlisi ECESU EKİNCİ Kurumu / Birimi MUĞLA EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ / ADLİ TIP Araştırmanın Başlığı Kadına Yönelik Eş Şiddeti Olgularında, Ruhsal Bulguların Travma Ağırlığının Belirlenmesine Etkisi Başvuru Formunun Etik Kurula Geldiği Tarih 21.06.2023 Başvuru Formunun Etik Kurulda İncelendiği Tarih İlk İnceleme Tarihi : 10.07.2023 1. Düzeltme Tarihi : 20.07.2023 Karar Tarihi 14.08.2023 KARAR : UYGUNDUR AÇIKLAMA :Beyan edilen veri formlarının dışına çıkılmaması şartıyla araştırmanın uygulanabilirliği konusunda bilimsel araştırmalar etiği açısından bir sakınca yoktur.
Bulunmamaktadır.
Katkıda bulunan tüm yazarlara teşekkür ederiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Adli Tıp |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 38 Sayı: 1 |