Introduction: Ameloblastoma is a benign tumor primarily found in the jawbone. Unicystic ameloblastoma comprises four distinct types, first categorized in 1977. The primary mode of treatment is surgical intervention. This case report details the surgical management of a 13-year-old boy diagnosed with unicystic ameloblastoma and an impacted left mandibular third molar during the COVID-19 pandemic.
Case Report: A 13-year-old boy was referred to the Oral and Maxillofacial Surgery Department at Hacettepe University due to a radiolucent lesion surrounding an impacted mandibular third molar, which led to facial asymmetry. The treatment plan included the extraction of the second molar, a biopsy, and marsupialization. During the one-year follow-up, no recurrence was noted.
Conclusion: Marsupialization, which involves creating an open pocket by suturing the edges of a lesion to the oral cavity or sinuses for fluid drainage, is a conservative treatment approach particularly suitable for young patients. This method preserves the growth potential of the bone, improves aesthetic outcomes, and protects vital structures. In this case, due to the COVID-19 pandemic, conservative treatment under local anesthesia was preferred, with enucleation performed after marsupialization. Such approaches address clinical needs effectively and support patients' psychological well-being during challenging periods like pandemics.
Giriş: Ameloblastoma, genellikle çene kemiğinde oluşan iyi huylu bir tümördür. Unikistik ameloblastoma, ilk olarak 1977'de tanımlanmış ve 4 tipi vardır. Asıl tedavi cerrahidir. Bu vaka raporu, COVID-19 döneminde unikistik ameloblastoma ve gömülü sol mandibular üçüncü molar dişi olan 13 yaşında bir erkek çocuğun cerrahi tedavisini içermektedir.
Vaka raporu: 13 yaşında bir erkek çocuk, yüz asimetrisine neden olan gömülü alt çene üçüncü molarını çevreleyen radyolusent bir lezyonla Hacettepe Üniversitesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı'na başvurdu. Tedavi, ikinci moların çekilmesi, biyopsi ve marsupializasyonu içeriyordu. 1 yıllık takipte tekrarlama olmadı.
Sonuç: Marsupializasyon, kistik yapıların drenajı için lezyonun kenarlarının ağız boşluğuna veya sinüslere dikilmesiyle sıvı drenajı için açık bir cep oluşturulmasını içeren konservatif bir tedavi yaklaşımıdır ve özellikle genç hastalar için uygundur. Bu yöntem, kemiğin büyüme potansiyelini korurken estetik sonuçları iyileştirir ve hayati yapıların korunmasını sağlar. Bu vakada, COVID-19 pandemisi nedeniyle lokal anestezi altında konservatif tedavi tercih edilmiş ve marsupializasyonun ardından enükleasyon uygulanmıştır. Bu tür yaklaşımlar, klinik gereksinimleri etkin bir şekilde karşılarken, pandemiler gibi zorlu dönemlerde hastaların psikolojik olarak kendilerini idame etmeleri daha kolay olacaktır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Ağız ve Çene Cerrahisi |
Bölüm | Case Report |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 14 Sayı: 1 |