Zeytinin yağa işlenmesi sonucunda açığa çıkan iki artıktan biri olan karasuyun doğaya doğrudan deşarj edilmesi
içerisinde barındırdığı yüksek organik kirlilik sebebiyle çevre kirliliğine neden olmaktadır. Bu konunun
muhataplarından biri de zeytin üretiminin yoğun olarak yapıldığı Aydın ilindeki zeytinyağı işletmeleridir.
Araştırmada, zeytinyağı işletmecilerinin çevre duyarlılıklarının ölçülmesi, bu sorunun çözümünde tercihleri ve
devletin önerdiği sistem değişikliği için ödemeye istekli oldukları tutarın belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu
doğrultuda, Aydın ilindeki zeytinyağı işletmecileriyle yüz yüze görüşmelerle toplanan özgün verilerin
analizinde, Koşullu Değerlendirme Yöntemi, Düşük Sınır Tahmini, Yeni Çevresel Paradigma yöntemlerinden
yararlanılmıştır. Günlük 10 ton işleme kapasitesine sahip olan zeytinyağı işletmelerinin yarıdan fazlasının
mevcut sistemlerinden çevreci bir sisteme dönüştürülmesi için ödemeye istekli oldukları değer 6965 TL olarak
hesaplanmıştır. Öncelikli faaliyet alanı zeytinyağı olan işletmecilerin ödeme istekliliklerinin, öncelikli faaliyet
alanı farklı olan işletmelerin ödeme istekliliğinden daha az olduğu ve kapasite arttıkça ödeme istekliliklerinin
arttığı görülmüştür. Diğer yandan işletmelerin, Yeni Çevresel Paradigma kapsamında hesaplanan genel çevresel
tutumlarının 3.52 ile orta derecede çevre duyarlılığına sahip oldukları anlaşılmıştır. Buna karşın karasu ile ilgili
çevresel tutumlarının 3.14 ile genel çevre tutumuna göre daha düşük duyarlılıkta olduğu tespit edilmiştir.
Zeytinyağı işletmecilerinin karasu bertarafı ile ilgili tercihlerinin; hem sulama suyu hem de gübre olarak
kullanım, çevreye (alıcı ortama) doğrudan deşarj ve devlet desteği olursa iki fazlı sisteme geçiş olduğu
belirlenmiştir.
Karasu Koşullu Değerlendirme Yöntemi Ödeme İstekliliği Yeni Çevresel Paradigma Aydın
Konular | Ziraat Mühendisliği |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |