War which they defeated dreadfully Ghaznawids, had gone into the process of a rapid institutionalisation under leadership of Tughril Beg who was began to use the title of sultan anymore. Vizirate became one of the governmental component of Saljuqid political structure in this process. Vizirate that was used largely since Abbasid times in Muslim world as a political apparatus, was associated with the practice of authority of sultan as a head of state. Vizir that was absolute deputy of sultan, was getting his authority directly from sultan and carrying out the execution activities on behalf of him. In this sense, vizirate institution get started to clarify just in early times of Saljuqids, in Tughril Beg era. Tughril Beg who was known as adopted the first vizir in 1030’s , worked with five viziers. The initial four of these viziers, were not viziers which use the political power of vizirate basically but much rather they were generous landowners which contributed to Sultan Tughril Beg social or economical assistance in the period of foundation of state. However, the last vizir of Sultan, Amid al-Mulk Kunduri will go down in his history as the vizir who use political implications of the “vizir” term with the most authoritatively and the institution will turn into a decisive execution seat with him and even surpass the authority of sultan time to time. In our paper, we are going to try to examine the evolutional process of vizirate institution in foundational era of state and evaluate the form of the authority that was used by the initial Saljuqid viziers.
Dandanakan Savaşı’nda Gaznelileri ağır bir hezimete uğratarak bağımsızlıklarını ilan eden ve devletlerini kuran Selçuklular, artık sultan unvanını kullanmaya başlayan Tuğrul Bey’in liderliğinde hızlı bir kurumsallaşma sürecine girmişlerdi. Bu kurumsallaşma sürecinde Selçuklu siyasî yapısında ortaya çıkan birçok idarî öğeden biri de vezirlik oldu. Abbâsîlerden itibaren İslâm dünyasında yaygın olarak kullanım alanı bulan bir siyaset aygıtı olarak vezirlik, devlet başkanı konumundaki sultanın otoritesinin uygulanması ile ilgiliydi. Sultanın mutlak vekili olarak vezir, yetkisini doğrudan sultandan alır, icra faaliyetlerini onun adına yürütürdü. Bu manadaki vezirlik müessesesi, Selçuklularda, henüz erken dönemlerde, Sultan Tuğrul Bey döneminde belirginleşmeye başladı. İlk vezirini 1030’lu yılların sonunda edindiği bilinen Tuğrul Bey beş vezir ile çalıştı. Bu vezirlerin ilk dördü temel anlamda vezirlik kurumunun siyasî gücünü kullanabilen vezirler olmayıp daha ziyade devletin kuruluş evresinde Sultan Tuğrul Bey’e sosyal ya da ekonomik katkı sağlamış olan zengin toprak sahipleriydi. Fakat Sultan’ın son veziri Amîdu’l-Mulk Kundürî, “vezir” kelimesinin bütün siyasal içerimlerini en otoriter bir biçimde kullanmasıyla tarihe geçecek, onunla birlikte, kurum tam anlamıyla belirleyici bir icra makamına dönüşecek ve zaman zaman sultanın otoritesini dahî gölgede bırakacaktı. Çalışmada, Selçukluların kuruluş dönemlerinde vezirlik kurumunun geçirdiği evrimsel süreci irdelemeye çalışacak ve ilk Selçuklu vezirlerinin kullandığı yetkinin biçimini değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 |