Bu makale, ulusal göç politikalarının bazı dışsallıklar tarafından sınırlandırıldığını iddia ediyor. Bu sınırlılıklar o kadar güçlü ki, ulusal hükümetlerin göç politikasına karar vermesine bile neredeyse imkan tanımıyor. Son on yıldır muazzam bir göç akışıyla mücadele eden Türkiye, bu durumun en açık örneğidir. Bir yandan uluslararası kuruluşlar, poltikalarının bir aracı olmaya zorlarken, diğer taraftan Türkiye insancıl diplomasi gibi bazı ilkeleri ve insan hakları antlaşmalarını sürdürmeye çalışıyor. Bu sınırlılıklara ilaveten, karar verme literatüründe halihazırda kabul edilen sınırlılıklar var. Sonuç olarak, makale Türkiye’nin göç politikası yapımınının mümkün olup olmadığını betimsel yöntemle çözümlüyor ve bu sınırlılıklar altında rasyonel göç politikası yapmanın zor olduğu sonucuna ulaşmaktadır.
This manuscript claims that national migration policies are limited by some externalities. These limitations are so powerful and they nearly let national governments decision-making about migration policies. In the last decade, Turkey, struggling with enormous immigration inflows, is the most obvious example of this situation. On one side, some international organizations forcing Turkey to be their policy instrument, and on the other side, Turkey tries to keeping some tenets like humanitarian diplomacy policy and some human rights agreements. In addition to these restrictions, there are others already accepted in the literature of decision-making on public policy. In conclusion, the manuscript is dissolving Turkey’s possibilities about migration policymaking with descriptive method and under coercive externalities, it reaches that is difficult to design a rational migrant policy.
Migration policy coercive externalities Turkey decision-making
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |