Lomber bölge
anomalilerinin görülme sıklığı: Kesitsel çalışma
Amaç:
En sık görülen lumbosakral
malformasyonlar; lumbosakral transizyonel vertebra ve spina bifida
occulta’dır. Bu çalışmanın amacı sık görülen lomber
omurga anomalilerinin, genç sağlıklı bireylerde sıklığının belirlenmesi ve bu
bilgiler ışığında spinal cerrahide seviye tahmini için önemli
olan LSVT sıklığına dikkat çekilmesidir.
Gereç ve Yöntemler: Kliniğimizde
Haziran-Eylül 2018 tarihleri arasında askeri muayene amacıyla kontrollere gelen
5000 erkek olgu çalışmaya alınarak retrospektif olarak değerlendirildi.Tüm
olgular klinik olarak muayene edildikten sonra pelvis, lomber anteroposterior
(AP) ve lateral grafiler çekilerek değerlendirmeye alındı. Tüm hastaların yaş,
boy, kilo, BMI ve radyografik ölçümleri kayıt altına alındı. LSVT, Castellvi sınıflamasına
göre tiplendirilerek kayıt altına alındı.
Bulgular: 5000 hasta retrospektif olarak değerlendirildi.Hastaların
yaş ortalaması 19.2 (18-22 yaş) olarak bulundu. BMI ortalaması 21.1 (19,1-23,3)
olarak bulundu. 5000 olgunun 1271’inde (%25.42) radyolojik anomali tespit
edildi. Diğer olgularda radyolojik anomali gözlenmedi.
576 olguda (%11.52) Lumbosakral geçişli vertebra tespit edildi. Bu
anomalilerin 335 (%6.7)’ini sakralizasyon, 241 (%4.82)’ini lumbalizasyon oluşturmaktadır.
695 olguda (%13.9) da spina bifida occulta tespit edilmiştir(Tablo 1).
Radyolojik olarak değerlendirmeye alınan olgularda Castellvi sınıflamasına göre
; olguların %36.7’si olan 123 hastada Tip 1a, %17.6’sı olan 59 hastada Tip 1b,
%12.8’i olan 43 hastada Tip 2a, %8.6’sı olan 29 hastada Tip 2b, %3.5’i olan 12
hastada Tip 3a, %13.4’ü olan 45 hastada Tip 3b, %7.1’i olan 24 hastada Tip 4
sakralizasyon tespit edildi
Sonuç: Yaptığımız çalışmamızda, şikayeti olmayan genç erkek erişkinlerde
LSVT görülme sıklığı %11.52, spina bifida occulta sıklığı
%13.9 olarak bulunmuştur. Bu bilgiler ışığında başta LSVT olmak üzere
lumbosakral anomalilerin toplumumuzda görülme sıklığının bilinmesinin, spinal
cerrahi ameliyatları öncesi değerlendirmesinde dikkate alınması gerektiğini düşünmekteyiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 51 Sayı: 3 |