Şiddet kavramı en iyi ihtimalle insanlık tarihi kadar eskidir. Bu nedenle kavramı tanımlamak çok zordur. Genelde şiddeti tanımlarken tanık veya mağdur yani şiddete uğrayanın bakışından hareket edilir. Böylece praksis’den hareketle teoriler geliştirilmeye çalışıldı. Buradan da şiddetin salt eylemden kaynaklanıp kaynaklanmadığı sorusu ortaya çıkmaktadır. Şiddetin ayrıca fiziki bir zarardan ibaret olup olmadığı suali de ayrı bir tartışma konusudur. Bütün bu sorular karşısında efradını cami ağyarını mani misali bir şiddet tanımı yapmak muhtevasında birçok problemi barındırmaktadır. Hobbes, bireylerin doğal durumda birbirine karşı kullandıkları şiddetten dolayı toplum sözleşmesini imzaladıklarını ifade eder. Toplum sözleşmesi sonrasında ortaya çıkan egemen ise sorgulanamaz bir yapıya sahiptir. Benjamin, ise Hobbes’un bu kabullerini sorgular. Devletin meşru olarak neden şiddet kullanma hakkına sahip olduğunu sorunsallaştırır. Devletin şiddeti ne kadar doğru yerde kullandığı sorusuyla ilgilenir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İş Sistemleri (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 1 |