One of the main goals of sustainable development is the use of natural resources, which are used as raw materials, with minimal damage and repair of damage. The acquisition of precious metals, a sector with high economic contribution and employment, is an area directly related to the environment. That sometimes causes undesired permanent damage in nature. Since a healthy society will be possible with a healthy environment, it is essential to reduce environmental damage and be prepared for unwanted environmental accidents. The effects of cyanide technique, which is used as the most economical method in gold and silver mining today, on the environment is an ongoing debate. Exaggerated or underestimating evaluations are made in this regard. In this study, the danger size and the measures that can be taken of the cyanide wastes used in obtaining gold and silver and stored in the waste dams are evaluated according to the legislation of the Chemical Biological Radiological Nuclear Threats (CBRN) unit affiliated to the Disaster and Emergency Management Presidency (AFAD). It is discussed how the steps to combat CBRN hazards consisting of risk reduction, preparation, intervention and improvement practices should be applied in the face of the danger of dispersing cyanide dam wastes to the environment. The measures taken against the risk of cyanide wastes being dispersed as a result of the collapse of the inner walls of the waste dam of the Gümüş plant in 2011, located at the borders of Kütahya, are considered as an experienced example. Some of the measures taken are set up the crisis desk, evacuation plans, and strengthening the dam walls, suggestions on the effects of cyanide on the environment and living health are given. It is concluded that, taking necessary precautions on the responsibility of the enterprise against cyanide wastes in the CBRN hazard group, communicating with the residents of the environment, identifying the creatures that may be affected, and estimating the possible scenarios, making necessary preparations are needed.
Sürdürülebilir kalkınmanın temel hedeflerinden biri ham madde olarak kullanılan doğal kaynakların en az tahribatla kullanılması ve tahribatın onarılmasıdır. Yüksek ekonomik katkılı ve istihdam sağlayan bir sektör olan değerli metallerin kazanımı çevreyle doğrudan ilişkili bir alandır. Bu da doğada bazen istenmeyen kalıcı tahribatlara neden olmaktadır. Sağlıklı toplum sağlıklı bir çevreyle mümkün olacağından, çevre tahribatının azaltılması ve istenmeyen çevre kazaları karşısında hazırlıklı olunması elzemdir. Altın ve gümüş madenciliğinde günümüzde en ekonomik yöntem olarak kullanılan siyanürleme tekniğinin çevreye etkileri devam eden bir tartışma konusudur. Bununla ilgili abartılı veya tehlikeyi küçümseyici değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu çalışmada altın-gümüş elde edilmesinde kullanılan ve atık barajlarında depolanan siyanürlü atıkların, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na (AFAD) bağlı Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer Tehditler (KBRN) birimi mevzuatına göre tehlike boyutu ve alınabilecek önlemler değerlendirilmektedir. Risk azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme uygulamalarından oluşan KBRN tehlikeleriyle mücadele adımlarının, siyanürlü baraj atıklarının çevreye dağılma tehlikesi karşısında nasıl uygulanması gerektiği tartışılmaktadır. 2011 yılında Kütahya sınırlarında bulunan gümüş işletmesinde atık barajının iç duvarlarının çökmesi sonucu siyanürlü atıkların etrafa dağılması tehlikesine karşı alınan tedbirler yaşanmış bir örnek olarak değerlendirilmektedir. Kriz masasının kurulması, tahliye planları, baraj duvarlarını güçlendirme faaliyetleri alınan tedbirlerden bazıları olup, çevre ve canlı sağlığına siyanürün etkileri ile öneriler verilmektedir. KBRN tehlike grubunda yer alan siyanürlü atıklara karşı öncelikle işletmenin sorumluluğundaki tedbirlerin alınması, çevre sakinleri ile iletişim halinde olunması, etkilenebilecek canlıların tespit edilmesi ve muhtemel senaryoların tahmin edilerek, gerekli hazırlıkların yapılmasına gerek duyulduğu varılan sonuçlardandır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2020 |
Kabul Tarihi | 21 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |