Çek, ülkemizde yoğun olarak kullanılan bir kambiyo senedidir. Uygulamada çekler çoğunlukla ileri tarihli (vadeli) düzenlenmektedir. Buradaki amaç çekin üzerindeki düzenleme tarihine kadar çekin tahsilini engellemektir. Bu açıdan çekler çoğu zaman ödeme aracı olarak değil, kredi aracı olarak kullanılmaktadır. 5941 sayılı Çek Kanunu’na da çeklerin düzenleme tarihinden önce ödenmesini engelleyen hükümler konulmuştur. Bu noktada 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile 5941 sayılı Çek Kanunu arasında uyumsuzluk ortaya çıkmıştır. 6102 sayılı TTK çekte vade esasını kabul etmemiştir. Söz konusu Kanunun çeke ilişkin hükümleri vadeyi dikkate almadan düzenlenmiştir. 5941 sayılı Çek Kanunu ise vadeli çeke olanak sağlamıştır. Biz de bu çalışmamızda vadeli çek uygulamasının doğurduğu sonuçları inceledik. Bu kapsamda özellikle rehin cirosu, vadeden önce başvuru ve ihtiyati haciz konularına temas edilmiştir. Bu çalışmada Yargıtay kararları da incelenmiştir. Yargıtay’ın konumuzla ilgili olarak vermiş olduğu kararların yerinde olup olmadığı incelenmiştir.
Check is a bill of exchange, which is widely used in our country. In practice, the checks are often issued postdated. The purpose here is to prevent cashing the check before the date specifi ed on it. Because of this aspect, the checks are used as a credit instrument rather than being a payment instrument. In Law of Checks No: 5941, there are provisions restraining cashing the check before the specifi ed date. At this point, there are confl icts between Turkish Commercial Code No: 6102 and Law of Checks No: 5941. TCC No: 6102 doesn’t accept postdated check. The provisions of aforementioned law regarding the check have been prepared without considering the postdating of a check. On the other hand, Law of Checks No: 5941 provides the postdated check a possibility. In the present study, we examined the results originating from the practice of postdated checks. Within this scope, especially the subjects of pledge indorsement, application for payment before the term of check, and provisional seizure were investigated. In the present study, the decisions of Supreme Court were examined. It is discussed if the Supreme Court’s decisions are legally right.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 21 Sayı: 4 |