Turks, especially after 1071, which is accepted as the date they came to Anatolia, made studies that have a prominent place in the world map science literature, as well as in science fields such as Mathematics and Geometry. Scientists who started with Kaşgarlı Mahmut and spread all over the world, such as Piri Reis and Katip Çelebi, went down in the history of cartography. With İbrahim Müteferrika's invent of the printing press in 1727, the maps previously produced with wood, stone or copper plate prints could be reproduced in the printing house. Maps were made by foreign cartographers such as Heinrich Kiepert and Richard Kiepert since there were no cartographers in the decline period of the Ottoman Empire. When the inconvenience of making maps of the country by foreigners was understood, the process that started with the opening of the "Engineering" map school in 1808 and continued with the sending of Turkish Armed Forces officers to study abroad revived the Turkish cartography. After the First World War, it continued to develop with the establishment of institutions in the Republican period. The efforts to create and adjustment the geodetic network of Turkey, which started in 1933, continued until 1954. With the Yıldız Technical School, which was established in 1945, the education of map science began in the civil field. While completely classical methods were used in map production until 1985, Computer Aided Mapping applications, which started in 1960 with the development of computer technology in the world, started to be used in Turkey at the beginning of 1989. In this study, domestic software developed in Turkey related to Computer Aided mapping has been examined
Türkler, özellikle Anadolu’ya geldikleri tarih olarak kabul edilen 1071 sonrasında Matematik, Geometri gibi bilim alanlarında olduğu gibi harita biliminde de dünya literatüründe önemli bir yere sahip olan çalışmalar yapmıştır. Kaşgarlı Mahmut ile başlayan, Piri Reis ve Katip Çelebi gibi ünü tüm dünyaya yayılmış bilim adamları haritacılık tarihine geçmiştir. İbrahim Müteferrika’nın 1727’de matbaayı keşfetmesi ile, daha önce ağaç, taş veya bakır plaka baskıları ile üretilen haritalar matbaada çoğaltılabilmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun gerileme devrinde haritacı yetişmediği için haritalar Heinrich Kiepert ve Richard Kiepert gibi yabancı haritacılar tarafından yapılmıştır. Ülkenin haritalarının yabancılar tarafından yapılmasının ülke güvenliği açısından sakıncası anlaşılınca 1808 yılında “Mühendishane” harita okulun açılışı ile başlayıp sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri subaylarının yurtdışında eğitim görmek gönderilmesi ile devam eden süreç, Türk haritacılığını yeniden canlandırmıştır. 1. Dünya savaşı sonrası Cumhuriyet döneminde kurumların oluşturulması ile gelişmeye devam etmiştir.1933 de başlayan Türkiye’nin jeodezik ağını oluşturma çalışmaları ve dengelenmesi 1954’e kadar devam etmiştir. 1945 yılında kurulan Yıldız Teknik okulu ile sivil alanda harita bilimi eğitimine başlanmıştır. 1985’li yıllara kadar harita üretiminde tamamen klasik yöntemler kullanılırken 1950’den itibaren dünyada bilgisayar teknolojisinin gelişmesiyle 1960 da başlayan Bilgisayar Destekli Haritalama uygulamaları 1989 yılının başlarında Türkiye’de de kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada Bilgisayar Destekli haritalama ile ilgili Türkiye’de geliştirilen yerli yazılımlar incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Bilgisayar Yazılımı |
Bölüm | Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 1 |