Nasreddin Hoca, Türk halkının mizah kabiliyetini
ortaya koyan, somut olmayan kültürel mirasımız içerisinde yer alan en önemli
fıkra tiplerindendir. Anadolu halkının zekâsını, hazırcevaplığını ve aklını
temsil eden Hoca halk tarafından çok sevilmiş ve sahiplenilmiştir. Bu sayede
bilge Hoca tipi yüzyıllar boyunca Anadolu halkının dimağında yaşamış ve onun
kimliği fıkraları vasıtasıyla nesilden nesle aktarılmıştır. Bunda halkın
Hoca’yı bilge bir tip olarak kabul etmesi, onun hikmetli sözlerinden
faydalanmak istemeleri etkili olmuştur.
Halkın bu kadar sahiplendiği Nasreddin Hoca’nın
esasında doğum ve ölüm tarihi, yaşadığı dönem, yer gibi bilgiler tam olarak
bilinmemektedir. Bu konuda bazı bilgiler olsa da bunların hiçbiri net değildir.
Yalnızca onun hakkındaki birtakım rivayetler ve akrabalarından kalanlar onun
yaşamış olduğu dönem hakkında bizlere birtakım bilgiler sunmaktadır.
Fıkralarda Hoca’nın yanı sıra eşinin, eşeğinin,
mahalle çocuklarının, cami cemaatinin, şehir esnafının ve bunun gibi birçok
kişi ile zümrenin yer aldığı Nasreddin Hoca nükteleri kimi zaman eğlendirici,
kimi zaman öğüt verici, kimi zaman da iğneleyicidir. Halk arasında bu kadar
yayılmış, gerek yurt dışında gerekse de yurt içinde pek çok araştırmaya konu
edilmiş olan fıkralar hakkında çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar
arasında şerhler de yer almaktadır. Şair Burhâneddin de bahsi geçen bu türde
bir eser kaleme almış, eserini tasavvufi bir bakış açısıyla oluşturmuştur.
Şarihin şerh çalışmasının bu niteliğinden dolayı eserde dinî ve tasavvufi
birtakım söyleyişler mevcuttur ve bunlar bazı kaynaklara dayanmaktadır.
Çalışmamızda da bu konu irdelenerek Şair Burhâneddin’in Nasreddin Hoca’nın
fıkralarını şerh eden eserindeki dinî ve tasavvufi söyleyişler üzerinde
durulacak, bunların kaynakları açıklanacak ve kaynak noktasında bir tasnif
çalışmasına gidilecektir. Yanı sıra bir lügatçe ile eserdeki tasavvufi terimler
üzerinde durulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 28 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 15 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 3 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International