Reflections on social life can be traced in anecdotes that emerge in daily life and are reshaped by changing and developing in line with the conditions of the time. The anecdotes, the focus of which is human-social relations, are narratives about incompatibilities and conflicts in society. This situation, which emphasizes the relationship of anecdotes with reality, enables researchers to make sociocultural evaluations. The fact that human beings, who need other people due to being social beings, experience conflicts due to their different desires and interests and the necessity of resolving these conflicts has brought about the emergence of certain concepts and practices in social life. It is possible to evaluate the mediation and peacemaking practices, which are the subject of our study and which enable the resolution of disputes between people for various reasons as a result of living as a community, in this context. In the study, firstly, the concepts and practices of mediation and peacemaking are discussed in terms of folk law and modern law. Subsequently, the related concepts and practices were analyzed in the context of the Nasreddin Hodja anecdote titled “Good news, the elephant's female is coming too!” and the answer to the question of whether Nasreddin Hodja is a middleman or mediator in the joke in question was sought.
Gündelik hayatın içinde ortaya çıkan ve zamanın şartları doğrultusunda değişip gelişerek yeniden şekillenen fıkralarda, toplum hayatına dair yansımalar takip edilebilir. Odağını insan toplum ilişkilerinin oluşturduğu fıkralar, toplumdaki uyumsuzluk ve çatışmaları konu edinen anlatılardır. Fıkraların gerçeklikle ilişkisini ön plana çıkaran bu durum, araştırmacıların sosyokültürel değerlendirmeler yapmasına imkân sunar. Sosyal bir varlık olması sebebiyle başka insanlara ihtiyaç duyan insanın farklı istek ve çıkarlarından dolayı anlaşmazlıklar yaşaması ve bu anlaşmazlıkların çözülmesinin gerekliliği, toplum hayatında birtakım kavram ve uygulamaların ortaya çıkmasını beraberinde getirmiştir. Çalışmamıza konu olan ve topluluk hâlinde yaşamanın sonucu olarak insanlar arasında çeşitli nedenlerle yaşanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulmasını sağlayan aracılık - arabuluculuk uygulamalarını bu bağlamda değerlendirmek mümkündür. Çalışmada öncelikle aracılık - arabuluculuk kavram ve uygulamaları halk hukuku ve modern hukuk açısından ele alınmıştır. Akabinde ilgili kavram ve uygulamalar “Gözünüz aydın, filin dişisi de geliyor!” adındaki Nasreddin Hoca fıkrası özelinde analiz edilerek Nasreddin Hoca’nın söz konusu fıkrada “aracı mı yoksa arabulucu mu?” olduğu sorusunun cevabı aranmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 12 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 3 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International