The tradition of nazire, which means that a poet produces a poem similar to a poem s/he likes in terms of form, content and style, is one of the most deep-rooted traditions on which classical Turkish poetry relies. Nazires, written for the purposes of friendship, admiration or superiority to other poets, offered poets some ready-made patterns. Classical Turkish poetry's usage of the materials brought by tradition in terms of content and motif structure also established a suitable environment for the nazire tradition. As such, the nazire tradition has been widely used since the founding period of classical Turkish poetry, and there have been nazire magazines that bring together only nazire poems. Although meter, rhyme and content are three important conditions of nazire, it is seen that these conditions are not always complied with the poems in nazire magazines. The identification of nazire poems requires a detailed examination process from these three aspects. The subject of this study consists of nazire, tahmis and tesdis written in the rhyme "bilmezler" of Hayâlî Bey, one of the important literary figures of the 16th century. This poem of Hayâlî Bey, in terms of its world of meaning and the beauty of its style, attracted a lot of attention both in its own time and in the following periods. It has been determined that nazire, tahmis and tesdis were written on the poem in question by Muhibbî, Kara Fazlî, Ravzî, Yetîmî, Mehmed Sıdkî, Nigârî, Şeyh Galib, Rahmî and Osman Şems. Examining this poem in terms of nazire relations will reveal the known and unknown interaction rings among poets in practice.
Bir şairin beğendiği bir şiirin şekil, muhteva ve üslup bakımından benzerini ortaya koyması anlamına gelen nazirecilik, klasik Türk şiirinin yaslandığı en köklü geleneklerden biridir. Başka şairlere dostluk, beğeni veya üstünlük göstergesi maksatlarıyla yazılan nazireler, şairlere birtakım hazır kalıplar sunmaktaydı. Klasik Türk şiirinin muhteva ve motif yapısı bakımından geleneğin getirdiği malzemeyi kullanması da nazire geleneği için uygun bir ortam tesis etmekteydi. Hal böyle olunca klasik Türk şiirinin kuruluş döneminden itibaren nazirecilik yaygın bir şekilde kullanılmış, yalnızca nazire şiirleri bir araya getiren nazire mecmuaları söz konusu olmuştur. Vezin, kafiye ve anlam nazirenin üç önemli şartı olmakla birlikte nazire mecmualarındaki şiirlerde her zaman bu şartlara uyulmadığı görülmektedir. Nazire şiirlerin tespiti, bu üç yönden ince bir tetkik sürecini lüzumlu kılmaktadır.
Bu çalışmanın konusunu 16. yüzyılın önemli edebî şahsiyetlerinden Hayâlî Bey’in “bilmezler” redifli gazeline yazılan nazire, tahmis ve tesdisler oluşturmaktadır. Anlam dünyası ve üslubunun güzelliği bakımdan Hayâlî Bey’in bu şiiri, gerek kendi döneminde gerekse kendinden sonraki dönemlerde oldukça ilgi çekmiştir. Söz konusu şiire Muhibbî, Kara Fazlî, Ravzî, Yetîmî, Mehmed Sıdkî, Nigârî, Şeyh Gâlib, Rahmî ve Osman Şems tarafından nazire, tahmis ve tesdisler yazıldığı tespit edilmiştir. Nazire ilişkileri bakımından bu şiiri irdelemek şairler arası bilinen ve bilinmeyen etkileşim halkalarını pratikte de ortaya çıkarmış olacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 15 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 21 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 3 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International