Mehmed Murad Nakşibendî’s, one of the 19th century divan poets, work called "Hülâsâtü'ş-Şürüh", in which he annotates the entire Masnavi of Mevlânâ, is a work in the nature of translation-commentary, which means a summary of the commentaries. While commenting on the couplets of Masnavî, the narrator sometimes interpreted some concepts and metaphors in the couplets in the sense of the perfect human being and touched upon the characteristics of the perfect human being. The perfection and ontological nature of the perfect human being, his relationship with God and the universe, God’s control over things and the believer's heart, and also his morality are among the subjects that the commentator touches upon through the Masnavî couplets. In the work, the camel, the lion of God and the subtle animal combinations as having the meaning of assuming power, strength and asceticism are interpreted as perfect man. Prophets such as Jesus and Moses are interpreted as perfect man due to their being alive and fit mentally and their miracles such as resurrecting the dead. Noah's ark is interpreted as perfect man due to its delivering salvation. Concepts such as Afitâb, nûr-ı hurşîd, hilal (crescent), and yakaza state have been interpreted as the perfect man by establishing a relationship with the characteristics of the perfect human being, such as illuminating the path of the disciple and giving insight to his eyes. According to the commentator, sea and ocean symbolize the greatness and depth of the perfect man. Metaphors such as religious shah, daye and hatib are interpreted in the sense of the perfect man, as they call humanity to the path of truth and does not compromise on the path of religion. The words "kimyâ-sâzân", "mînâgerân" and "nakkaş" are interpreted as "the land of roses" in terms of the perfect saint's disposition and training authority, and "ayne" as perfect man in terms of being the manifestation of God. In this article, the metaphors that Mehmed Murad Nakşibendî mentions about the characteristics of perfect man and the metaphors that he interprets as perfect man in Masnavî are discussed.
Mevlânâ Masnavî Mehmed Murad Nakşibendî Hülâsâtü'ş-Şürûh Perfect Man
19. yüzyıl divan şairlerinden Mehmed Murad Nakşibendî’nin Mevlânâ’nın Mesnevîsi’nin tamamını şerh ettiği “Hülâsâtü’ş-Şüruh” adlı eseri, şerhlerin özeti anlamına gelen tercüme-şerh hüviyetinde bir eserdir. Şarih Mesnevî beyitlerini şerh ederken zaman zaman beyitlerde geçen bazı kavram ve metaforları insân-ı kâmil anlamında yorumlamış ve insân-ı kâmilin özelliklerine değinmiştir. İnsân-ı kâmilin yetkinliği ve ontolojik mahiyeti, Allah ve âlemle ilişkisi, eşya ve müminin kalbi üzerindeki tasarrufu ve ayrıca ahlakı şârihin Mesnevî beyitleri dolayısıyla temas ettiği konulardandır. Eserde deve, Tanrı arslanı ve hayvân-ı latîf terkipleri güç, kuvvet ve riyazeti yüklenme anlamıyla, İsa ve Musa gibi peygamberler diri ve zinde olmaları ve ölüyü diriltme gibi mucizleri nedeniyle, Nuh’un gemisi kurtuluşa ulaştırması açısından insân-ı kâmil olarak şerh edilir. Afitâb, nûr-ı hurşîd, Hilâl, yakaza hâli gibi kavramlar ise insân-ı kâmilin müridin yolunu aydınlatması ve gözüne basiret vermesi gibi özellikleriyle ilgi kurularak insân-ı kâmil olarak yorumlanmıştır. Şarihe göre deryâ, bahr ve kale-i ab ise insân-ı kâmilin büyüklüğünü ve derinliğini sembolize eder. Din şahı, dâye ve hâtib gibi metaforlar insân-ı kâmilin insanlığı hakikatin yoluna çağırması ve din yolunda taviz vermemesi cihetiyle insân-ı kâmil anlamında yorumlanır. Kimyâ-sâzân, mînâgerân ve nakkâş lafızları kâmil velînin tasarruf ve terbiye yetkisi bakımından gülistan ve âyine ise Hakk’ın mazharı olması bakımından insân-ı kâmil şeklinde yorumlanır. Bu makalede Mehmed Murad Nakşibendî’nin insân-ı kâmilin özelliklerine değindiği ve Mesnevî’de insân-ı kâmil şeklinde yorumladığı metaforlar ele alınmıştır.
Mevlânâ Mesnevî Mehmed Murad Nakşibendî Hülâsâtü'ş-Şürûh İnsân-ı kâmil
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 14 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 1 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International