When the coexistence of language and thought is
supported by ideology, this combination becomes discourse and this forms the
active power of politics. This active power of politics can be transformed into
an important struggle through the media. The communication of the political
language to the broad masses through media has led to the existence of the
politicized individuals and the use of the political language as an effective
tool on the masses. The language of politics, which is important with
coexistence of language and ideology, aims to influence the preferences of the
target group. At this point, the symbol also serves the same purpose through
the visual support it provides. Media is in front of the areas where language,
ideology and symbol is used extremely. The use of media increases at the same
rate thanks to the day by day increasing efficiency of technology. Thus, it
will be inevitable that the media whose
effects have increased is preferred by politicians. Especially during the
election periods, politicians use the media to achieve their goals and aims. In
this context, this article aims to draw attention to the power of the media on
masses in relation to the media and politics by touching upon the relation
between language and thought, the coexistence of discourse with ideology and
the importance of symbols in political representation.
Dil ve
düşüncenin birlikteliği ideoloji ile desteklendiğinde bu birliktelik söylem
haline gelir ve söylem siyasetin etkin gücünü oluşturur. Siyasetin bu etkin
gücü ise medya aracılığıyla önemli bir mücadeleye dönüşebilmektedir. Siyaset
dilinin medya aracılığıyla geniş kitlelere ulaşması, bir taraftan politize
olmuş bireylerin varlığına işaret ederken diğer taraftan siyaset dilinin
kitleler üzerinde etkileyici bir araç olarak kullanılmasına da yol açmaktadır.
Dil ve ideolojinin birlikteliği ile önem arz eden siyaset dili, hedef kitlenin
tercihleri üzerinde etkili olabilmeyi amaçlamaktadır. Sembol de bu noktada
sağladığı görsel destek ile aynı amaca hizmet etmektedir. Dil, ideoloji ve
sembolün yoğun olarak kullanıldığı alanların başında medya gelmektedir. Medyanın
kullanımı, teknolojinin her geçen gün artan etkinliği sayesinde aynı paralelde
artmaktadır. Bu sayede etkinliği artan medyanın siyasiler tarafından tercih
edilmesi kaçınılmaz olacaktır. Özellikle seçim dönemlerinde siyasilerin medyayı
kullanmaları kendi hedef ve amaçları doğrultusunda gerçekleşmektedir. Bu
bağlamda makalede dil ve düşünce ilişkisine,
söylemin ideoloji ile olan birlikteliğine ve sembolün siyasi temsildeki
yerine değinilerek medya-siyaset ilişkisinde medyanın kitleler üzerindeki
gücüne dikkat çekilmesi amaçlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mayıs 2017 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mart 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 4 Sayı: 7 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.